VASİ VE KAYYIM KAVRAMLARI
PROF. DR. FİRUZ DEMİR YAŞAMIŞ
MADDE 38- 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun
45 inci maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Ancak, belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis
üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle
görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması ya da kamu hizmetinden yasaklanması
veya başkanlık sıfatı veya meclis üyeliğinin sona ermesi hallerinde 46 ncı
maddedeki makamlarca belediye başkanı
veya başkan vekili ya da meclis üyesi görevlendirilir. Görevlendirilecek
kişinin seçilme yeterliğine sahip olması şarttır. Görevden uzaklaştırılan veya
tutuklanan belediye meclisi üyesinin istifa etmesi halinde de bu fıkra
hükümleri uygulanır. Bu fıkra gereğince
belediye başkanı veya başkan vekili görevlendirilen belediyelerde bütçe ve
muhasebe iş ve işlemleri valilik onayı ile defterdarlığa veya mal müdürlüğüne
gördürülebilir. Bu belediyelerde belediye
meclisi, başkanın çağrısı olmadıkça toplanamaz. Meclisin, encümenin ve
komisyonların görev ve yetkileri 31 inci maddede belirtilen encümen üyeleri tarafından yürütülür.”
belediye encümeninin memur
üyeleri
MADDE 39- 5393 sayılı Kanunun 57 nci maddesine aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
“Ancak belediye veya bağlı idarelerde; hizmetlerin
aksatılmasının terör veya şiddet olaylarıyla mücadeleyi olumsuz etkilediğinin
veya etkileyeceğinin valilik tarafından belirlenmesi halinde, valilik söz konusu hizmeti Yatırım İzleme
ve Koordinasyon Başkanlığı, il özel idaresi veya kamu kurum ve kuruluşları
aracılığıyla yapar veya yaptırır. Valiliğin talebi üzerine, yapılan veya
yapılacak harcamalar karşılığı tutarlar, Maliye
Bakanlığı veya İller Bankası Anonim Şirketince ilgili idare payından kesilerek
ilgili kurum ve kuruluşa gönderilir. Merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki
kamu idarelerine aktarılan tutarlar bu idarelerin bütçeleriyle
ilişkilendirilir. Bu fıkra kapsamındaki ihtiyaçlar; parasal ve bütçe
sınırlamasına tabi olmaksızın 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale
Kanununun 22 nci maddesinde belirtilen usule göre temin edilir.
Belediye ve bağlı idare imkânlarının terör veya şiddet
olaylarına dolaylı ya da doğrudan destek sağlamak amacıyla kullanıldığının
valilik tarafından belirlenmesi durumunda, terör ve şiddet olaylarına destek
olmak amacıyla kullanılan belediye veya
bağlı idare taşınırlarına mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından el
konulur. Bu fıkra kapsamında sorumluluğu tespit edilen belediye veya bağlı
idare personelinin vali veya kaymakam tarafından görevden uzaklaştırılması
halinde göreve iade işlemi ancak uzaklaştırma işlemini yapan makam tarafından
yapılır.”
MADDE 40- 5393 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 9- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları kapsamında haklarında
yürütülen soruşturma veya kovuşturma nedeniyle görevden uzaklaştırılan belediye
başkanı, başkan vekili ve meclis üyelerinin yerine 45 inci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine göre işlem yapılmış olsa bile onbeş gün içerisinde 46
ncı maddedeki yetkili makamlarca 45 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen
usule göre görevlendirme yapılır.”
Yasalarla belirlenen bazı durumlarda, başkasına ait bir işi
görmek veya bir malı idare etmek için tayin edilen kimse.
Madde 403 - Vasi, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının
kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukukî
işlemlerde onu temsil etmekle yükümlüdür.
Kayyım, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek
için atanır.
İdare hukuku alanında ve özellikle “kayyım” haberleri ile
ilgili olarak meydana gelen son gelişmeler bazı idare hukuku kavramların
birbiriyle çeliştiğini ya da anlamların yitirdiğini gösteriyor. 2002 yılından
sonra temel yasalarda yapılan değişiklikler bu karmaşanın ana nedenidir. 1876
Anayasası ile kurulan, Meşrutiyet döneminde çıkarılan yasalarla pekiştirilen,
1924, 1961 ve 1982 Anayasaları ile devam ettirilen Türkiye’nin mülki ve yerel
yönetim sistemi 2002 yılından sonra getirilen sözde reform yasalarıyla altüst
edilmiş ve içinden çıkılmaz bir hale getirilmiştir. Kamu yönetimi sistemi altüst
olmuştur. Kimse ne yaptığını ve yapacağını bilemez haldedir. Bu alandaki yeterlikleri
sınırlı ya da hiç olmayan kimseler temel yasaların taslağını hazırlamışlar ve
bunlar bir gecede yasa şekline dönüşmüştür.
Amacım bunları açıklamak değil. Ancak son yıllarda geliştirilen
yeni bir kurum olan kayyım kavramı üzerinde durmak isterim. Esasen ülkemizin
önde gelen aydınları bile şu anda Türkiye’nin yönetim sistemi nedir sorusuna
yanıt veremeyecek durumdadır.
Kayyım ile ilgili benzer bir kavram daha var: vasi. Bu iki
kavram hem özel hukuk alanında ve hem de idare hukuku alanında kullanılmaktadır. Özel hukukta vasi, vesayet altındaki küçüğün
veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün çıkarlarını korumak ve
hukuki işlemlerde onu temsil etmekle yargıç kararıyla yetkili ve yükümlü
kılınan kişidir. Kayyım ise sadece kişinin belirli işlerini görmek veya
malvarlığını yönetmekle yetkili kılınan kişi anlamındadır.
İdare hukukunda da vesayet kavramı vardır. Buna idari
vesayet denir. Yerel yönetimler üzerindeki merkezi idare temsilcilerinin
gözetim ve denetleme yetkisi anlamına gelir. Ancak Türk idare hukukunda idari
vesayet yetkisine sahip olanlar bu yetkilerini sadece onama ya da onamama
şeklinde kullanabilirler. Yerindelik anlamında vesayet yetkili yoktur. Yerel
yönetim adına karar alamazlar ve uygulayamazlar. Bu kadar. Bu nedenle bilinen
idare hukukumuzda kayyım gibi bir kavram yoktur.
2002’den sonra yapılan değişiklikler ve özellikle 2016
yılında yayınlanan 674 sayılı KHK ile bu kavram hukuk sistemimiz içine girmiş
ve sıklıkla kullanılır hale gelmiştir.
Özel hukuktaki iki kavramı ele alacak olursak vasilik
bütüncül ve kapsamlı bit yetkidir. Kayyım kavramı ise sınırlı ve dar kapsamlı bir
yetkidir.
Oysa 2016 çıkarılan 674 sayılı KHK ile getirilen kayyım
kavramı geniş kapsamlı olan idari vesayet yetkisinin çok ötesinde yetkiler
vermektedir. Bunları bir kesimini belirtelim. Belediye başkanının yerine
geçmek, başkanın kararı olmadan belediye meclisinin toplanmasını
engellemek, belediye encümenindeki
seçilmiş üyeleri işlevsiz kılmak, belediye veya bağlı idare taşınırlarına
mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından el konulmasını sağlamak, belediye
maliyesini ve muhasebesini merkezi idare müdürlüklerinin yürütmesine karar
vermek, yatırımları Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, il özel idaresi
veya kamu kurum ve kuruluşları aracılığıyla yaptırmak.
İdari vesayet kavramının İngilizcesi “tutelage”dir. Kayyım
kavramının İngilizce karşılığı olabilecek pek çok kelime vardır. Bunlardan iki
tanesi yukarıda belirtilen eylemlere uygun düşmektedir: “to ouster” (dışlamak)
ve “to dismiss” (kovmak). Böylelikle kayyım kavramı içerdiği anlam ve işlevler
nedeniyle vasilik kavramının ötesine geçmektedir.
Sorun da bu noktada çetrefilleşmektedir. Anayasa’nın 127 nci
maddesi şu hükmü içermektedir. “Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile
yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.” Yerinden
yönetim ise özerk birimlerin kendi kendini yönetme sistemidir.
Açıkça görülmektedir ki kayyım sisteminde yerel yönetimler
kendi kendilerini yönetmemekte, merkezi hükümet tarafından dışarıdan atanan
kişilerce yönetilmekledir. Bu yerel yönetim kavramına aykırıdır.
Yönetim sistemimiz içindeki karmaşa giderek daha çok
derinleşmektedir.
Bu bağlamda üzerinde durulması gereken bir özellik ise
idarenin kayyım kelimesini resmi yazışmalarda kullanmaktan kaçınmasıdır. Kayyım
yerine “başkan vekili” ifadesi kullanılmaktadır. Bu önemli bir farklılıktır.
Böylelikle idare hukukunda yasal temeli ve tanımı olmayan kayyım
kavramının/kelimesinin Türk idare hukukuna girmesi önlenmiş olmaktadır. Bu
bağlamda yazılı ve sözlü basın ile sosyal medyada idare hukuk bağlamında kayyım
kelimesinin kullanılmasından kaçınılmasına özen gösterilmesi uygun olacaktır.
Nitekim İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan “BELEDİYELERDEKİ KAYYUM
SİSTEMİ VE MEVCUT DURUM RAPORU” adlı kitapta kayyımın aslında başkan vekilliği
anlamında kullanıldığı belirtilmektedir.
https://www.icisleri.gov.tr/kurumlar/icisleri.gov.tr/IcSite/illeridaresi/Yayinlar/KayyumRaporu/kayyum_nihai_rapor.pdf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder