Hakkımda

FİRUZ DEMİR YAŞAMIŞ Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirmiştir (1968). University of Southern California’da planlama (kentsel ve bölgesel çevre) ve kamu yönetimi yüksek lisans programlarını bitirmiştir (1976). Siyaset ve Kamu Yönetimi Doktoru (1991). Yerel Yönetimler, Kentleşme ve Çevre Politikaları bilim dalında doçent (1993). Başbakanlık Çevre Müsteşarlığı’nın kuruluşu sırasında müsteşar vekili. (1978-80) UNICEF Türkiye temsilciliği. (1982-84) Dünya Bankası’nın Çukurova Kentsel Gelişme Projesi’nde kurumsal gelişme uzmanı. (1984-86) Çankaya Belediyesi’nin kurumsal gelişme projesini yürütmüştür. (1989-91) Yedinci Kalkınma Planı “Çevre Özel İhtisas Komisyonu”nun başkanlığı. DPT “Çevre Yapısal Değişim Projesi” komisyonu başkanlığı. Cumhurbaşkanlığı DDK’nun Devlet Islahat Projesi raportörü. (2000-1) Çevre Bakanlığı Müsteşarı (Şubat 1998 – Ağustos 1999). Sabancı Üniversitesi tam zamanlı öğretim üyesi. (2001-2005) Halen yarı zamanlı öğretim üyesi olarak çeşitli üniversitelerde ders vermektedir. Şimdiye kadar ders verdiği üniversiteler arasında Ankara, Orta Doğu, Hacettepe, Fatih, Yeditepe, Maltepe ve Lefke Avrupa (Kıbrıs) üniversiteleri bulunmaktadır.
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Translate

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

EVİM: ARKEON, TUZLA, ISTANBUL, TÜRKİYE

EVİM: ARKEON, TUZLA, ISTANBUL, TÜRKİYE
EV

Bu Blogda Ara

3 Haziran 2025 Salı

 

RADİKAL DİNCİ ÖRGÜTLERİN TEMEL STRATEJİSİ

 

PROF. DR. FİRUZ DEMİR YAŞAMIŞ

 

Abu Bakr Naji "Vahşetin Yönetimi: Ümmetin Geçeceği En Kritik Aşama" (The Management of Savagery: The Most Critical Stage Through Which the Umma Will Pass) adlı kitabın yazarıdır. Bu kitap, radikal İslamcı hareketler tarafından benimsenen stratejik bir rehber niteliğindedir ve özellikle El Kaide ve DAEŞ gibi örgütlerin şiddet ve kargaşa yoluyla nasıl güç kazanabileceklerini kuramsallaştırır.

Kitap ilk kez 2004 yılında Arapça olarak yayımlandı.

Kitabın ana tema olarak vahşeti ele alır. Devlet otoritesinin çöktüğü bölgelerde nasıl kargaşa yaratılacağı, halkın korku ve istikrarsızlıkla nasıl yönetileceği ve bu sürecin sonunda bir İslam devleti kurmanın yollarını tartışır. Naji’nin önerdiği temel strateji Devlet otoritesinin zayıfladığı bölgelerde şiddet kullanarak bir yönetim boşluğu oluşturmayı ve ardından bu boşluğu doldurarak bir İslamcı yönetim kurulmasıdır.

Kitap, özellikle El Kaide ve DAEŞ’in stratejilerini şekillendiren metinlerden biridir. ABD ve Batılı güvenlik kurumları tarafından da ayrıntılı olarak çözümlenmiştir. Türk güvenlik örgütlerinin kitap ile ilgi düzeyini bilmiyorum.

Abu Bakr Naji’nin gerçek kimliği belirsizdir. Bazı kaynaklar, onun bir kod adı olduğunu ve muhtemelen El Kaide bağlantılı biri olduğunu öne sürer. William McCants’ın 2006’daki çevirisi, kitabın Batı akademik dünyasında incelenmesine olanak sağlamıştır.

Bu kitap, radikal İslamcı hareketlerin stratejik düşüncelerini anlamak açısından önemli bir metin olsa da, içeriği ve savunduğu şiddet yöntemleri nedeniyle oldukça tartışmalıdır.

Abu Bakr Naji’nin "Vahşetin Yönetimi" kitabında öne sürdüğü temel stratejilerden biri, korkunun bir silah olarak kullanılmasıdır. Ona göre, bir bölgenin kontrolünü ele geçirmek isteyen bir grup, devlet otoritesinin çöküşünü hızlandırmalı, halkın güvenlik hissini ortadan kaldırmalı ve korku yoluyla yönetimi kendi eline almalıdır.

Bu çerçevede, "yüreklerine korku salmak" fikri, sadece fiziksel şiddetle değil, psikolojik savaşla da ilgilidir. Kitapta şunlar vurgulanır: Şok ve dehşet stratejisi (Düşmanı ve halkı sindirmek için aşırı şiddet kullanımı), propaganda (medya ve görsel unsurlar yoluyla şiddetin etkisini artırmak), Devlet otoritesinin çökertilmesi (güvenlik güçlerine ve altyapıya saldırılar düzenleyerek kargaşa yaratmak) ve halkı "eğitmek" (şiddeti bir yönetim aracı olarak normalleştirmek ve yeni düzene alıştırmak).

Bu stratejiler, El Kaide ve DAEŞ gibi örgütler tarafından Suriye, Irak, Afganistan ve bazı Afrika ülkelerinde uygulandı. Kitap, terör örgütleri için bir yol haritası işlevi gördü ve bazı Batılı güvenlik uzmanları tarafından modern cihatçılığın en önemli stratejik belgelerinden biri olarak değerlendirildi.

Abu Bakr Naji'nin "Vahşetin Yönetimi" adlı eserinde, düşmanın ve destekçilerinin kalplerine korku salmak amacıyla rehinelerin "korkutucu bir şekilde" öldürülmesi gerektiği belirtilir. Bu strateji, düşmanı sindirmek ve psikolojik üstünlük sağlamak için şiddetin bir araç olarak kullanılmasını önerir.

"Şiddet politikası da takip edilmelidir, öyle ki talepler karşılanmazsa rehineler korkutucu bir şekilde infaz edilmelidir, bu da düşmanın ve destekçilerinin yüreklerine korku salacaktır."

DAEŞ tarafından yakılarak öldürülen iki Türk askerinin trajedisinin altında yatan düşünce ve yaklaşım budur.

 

Hiç yorum yok: