Hakkımda

FİRUZ DEMİR YAŞAMIŞ Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirmiştir (1968). University of Southern California’da planlama (kentsel ve bölgesel çevre) ve kamu yönetimi yüksek lisans programlarını bitirmiştir (1976). Siyaset ve Kamu Yönetimi Doktoru (1991). Yerel Yönetimler, Kentleşme ve Çevre Politikaları bilim dalında doçent (1993). Başbakanlık Çevre Müsteşarlığı’nın kuruluşu sırasında müsteşar vekili. (1978-80) UNICEF Türkiye temsilciliği. (1982-84) Dünya Bankası’nın Çukurova Kentsel Gelişme Projesi’nde kurumsal gelişme uzmanı. (1984-86) Çankaya Belediyesi’nin kurumsal gelişme projesini yürütmüştür. (1989-91) Yedinci Kalkınma Planı “Çevre Özel İhtisas Komisyonu”nun başkanlığı. DPT “Çevre Yapısal Değişim Projesi” komisyonu başkanlığı. Cumhurbaşkanlığı DDK’nun Devlet Islahat Projesi raportörü. (2000-1) Çevre Bakanlığı Müsteşarı (Şubat 1998 – Ağustos 1999). Sabancı Üniversitesi tam zamanlı öğretim üyesi. (2001-2005) Halen yarı zamanlı öğretim üyesi olarak çeşitli üniversitelerde ders vermektedir. Şimdiye kadar ders verdiği üniversiteler arasında Ankara, Orta Doğu, Hacettepe, Fatih, Yeditepe, Maltepe ve Lefke Avrupa (Kıbrıs) üniversiteleri bulunmaktadır.
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Translate

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

EVİM: ARKEON, TUZLA, ISTANBUL, TÜRKİYE

EVİM: ARKEON, TUZLA, ISTANBUL, TÜRKİYE
EV

Bu Blogda Ara

1 Haziran 2025 Pazar

 

 

 

 

 

 

 

BİLGİ TOPLUMU VE DEVLET YÖNETİMİ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Doç. Dr. Firuz Demir YAŞAMIŞ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ocak 1998

 

Ankara

 

 

 

 

 

 

 

Giriþ: Taným ve Önem

 

            Dünya çok önemli bir dönüm noktasýna doðru hýzla ilerlemektedir. Bireylerin uzaðý görme ve algýlama yeteneðine baðlý olarak, ister önümüzdeki on yýldan, ister 21 inci yüzyýldan ve ister üçüncü bin yýldan söz edelim Dünya yeni bir oluþum içindedir ve bu oluþum geçmiþtekioluçumlardan oldukça farklý temel bir deðiþikliði içinde barýndýrmaktadýr. Dünyanýn buðüne kadar ki geliþiminde toplumlarýn ve ülkelerin birbirlerine karþý göreli üstünlüðünü belirleyen iki temel etmen olagelmiþtir: sermaye kaynaklarýnýn elveriþliliði ve hammadde bolluðu. Bu iki temel girdiye daha çok sahip olan ya da daha iyi kullanabilen toplumlar öteki toplumlardan daha üstün olmuþlar ve egemenliklerini öetki toplumlara daha etkili olarak kabul ettirebilmiþlerdir.

 

            Osmanlý’nýn zenginliði savaþlar ve batýya doðru ilerlemede elde edilen askeri baþarýlar sonucunda ele geçirilen sermayenin ulusal hazineye aktarýlarak sermaye sorununun çözümlenmesine baðlýydý.

 

Birleþik Amerika’nýn zenginliði yeni ve eldeðmemiþ hammadelere kolaylýkla ulaþmasý ve ekonominin dayandýðý temel ilke olan serbest rekabetin kaynak üretimine kazandýrdýðý ekonomiklik, etkenlik ve  verimliliðe baðlýydý.

           

            Sovyetler Birliði’nin uzun süren göreli ekonomik üstünlüðü de sermaye-hammadde-iþgücü  üçgenini örgütlemede getirdiði ve gerçekleþtirdiði deðiþikliðin elde ettiði baþarým yüksekliðine  dayalýydý.

 

            Üretim girdilerine daha çok sahip olabilen ya da bunlarý daha doðru ve etkili olarak kullanan toplumlar tarih boyunca etkili olmuþlardýr.           Ne zamanki, bu olgular olmasý gereken baþarým düzeylerinden uzak düþmüþlerdir o zaman bu toplumlar için tehlike çanlarý çalmaya baþlamýþtýr ya da çalmaya baþlayacaktýr.

 

Ancak, bu durum artýk deðiþmektedir. Önümüzdeki on yýlýn, yüz yýlýn ve hatta bin yýlýn yeni bir zenginlik ve üstünlük kaynaðýna dayalý olacaðý anlaþýlmaktadýr. Bu temel kaynak da bilgidir.  Gelecekte toplumlarýn göreli durumlarýný belirleyen temel etmen bilgi düzeyinin güçlülüðü, bilgi üretebilme kapasitesinin geliþmiþlik düzeyi ve bilgiyi toplum katmanlarý arasýnda yayma ve yaygýnlaþtýrabilme yeteneðinin yeterlilik düzeyi olacaktýr.

 

Ýnanç, Spekülasyon, Diyalektik, Paradigma ve Bilgi

 

            “Bilgi” kavramýna açýklýk getirebilmek bakýmýndan bilgi kavramýyla ilgili ve kimi kez onun yerine kullanýlan öetki bazý kavramlarý ele almak gerekmektedir. Aslýnda bilginin kendisi bir oluþum sürecini içinde barýndýrmaktadýr. Bu süreç içinde bilgi inançtan spekülasayona, diyalektik senteze ve paradigmalara kadar geliþen bir çok görünüm alabilmekte ve bütün bunlarýn sonucunda kesin bilgiye ulaþýlabilmektedir.

Bilgi ile birlikte kullanýlan kavramlardan ilki “inanç”týr. Çoðu kez birbirlerinin yerlerine kullanýlan bu kavramlar aslýnda olduköa deðiþik anlamlar ifade etmektedir.

 

Ýnanç bireyseldir ve bireyin düþüncesi anlamýna gelir. Bilgi ise toplumsaldýr. Bu nedenle öncelikle inançla bilgiyi ayrýþtýrmak gerekir.

 

Spekülasyon ise geçerlilik ve doðruluk düzeyi sýnýrlý inançlar topluluðu olarak tanýmlanmalýdýr.

 

Hegel ve Marx diyalektiði açýsýndan soruna bakýldýðýnda ise bilgi tez ve karþý-tezin yarattýðý ortak bir bileþkedir. Öyle sanýyorum ki, Hegel ve Marx mantýðýnýn önemli yetersizlkiklerinden biri de diyalektik sentez sonucunda elde edilen spekülatif bilgiyi bilimsel bilgiyle karýþtýrmalarýydý.

 

            Günümüzün spekülatif bilgi örneklerinden biri de paradigmalardýr. Paradigma, aksiyom ve postülatlardan farklý olarak belirli bir zaman diliminde belirli bir topluma egemen olan ve aksi kolaylýkla öne sürülemeyen “moda” fikirler topluluðu olarak tanýmlanabilir. Bu baðlamda paradigmalar spekülasyonlara oldukça benzerlikler göstermektedir. Bu nedenle paradigmalar da bilgi kavramýndan ayrý olarak ele alýnmalýdýr.

 

            Kanýmýza göre, “bilgi” geçerliliði ve doðruluðu bilimsel yöntemlerle kesin olarak saptanmýþ düþünceler olarak tanýmlanmalýdýr. Bu çerçevede bilgi hem spekülasyondan ve hem de paradigmalardan farklýdýr ve elde edilme yöntemi de diyalektik deðil bilimsel araþtýrma yöntemleri olmalýdýr.

 

 

Bilgi Toplumu

 

            Bilgi toplumu ise, paradigma ve spekülasyondan çok bilgiye dayalý olan ve bilgiyi skolastik, teokratik, metafizik ve filozofik yaklaþýmlarla deðil bilimsel araþtýrma yöntemlerle oluþturan ve geliþtirilen toplum anlamýna gelmektedir.

 

            Dünya üzerindeki toplumsal ve ekonomik mega eðilimler önümüzdeki onyýl, yüzyýl ve binyýlda gerçek zenginliðin ve üstünlüðün bilgi toplumlarýnda gerçekleþeceðini göstermektedir. Zenginliðin ve üstünlüðün kaynaðýnýn üretim girdilerinin çokluðuna ve örgütlenme becerisine deðil üretimi denetleyen asýl etmen olan bilginin bolluðuna ve toplum içinde yayýlma düzeyine baðlý olduðu anlaþýlmaktadýr.

 

            Toplumsal ve ekonomik dinamik ve özelliklerin çok hýzlý deðiþimi bilgi toplumunun iþlevlerinin sýnýrlarýný  da belirlemektedir. Bu baðlamda, bilgi toplumu uzmanlaþmaya dayalý olmalýdýr. Bilgi üretmek en az -ve, hatta daha fazla olarak- bilgiyi öðretmek, yaymak ve kullanmak kadar önemli olmalýdýr. Bilginin toplumsal amaçlarý olmalýdýr. Bu çerçevede bilgi toplumun herkesimine açýk olmalý ve onlar tarafýndan ulaþýlabilir olmalýdýr. Bilgi toplumunun vazgeçilmez bir önkoþulu da  yönetimin yeterlilik, yeteneklilik ve kýdem gibi bir toplumu erdemlilik toplumu yapan temel ilkelere dayalý olmasýdýr. Erdemlilik (meritocracy) anlayýþýna dayalý olmayan nepotik, plütokratik, büropatolojik ve oklokratik toplumlarýn birer bigi toplumu olmasýna olanak yoktur ve böyle bir kabullenme bilgi toplumu anlayýþýnýn temel felsefesine aykýrýdýr.

 

 

 

Bilgi Toplumunu Kolaylaþtýran Unsurlar: Haberleþme, Ýletiþim, Bilgisayar Teknolojisinde Elde Edilen Ýlerlemeler

 

            Kuþkusuz Dünya ölçeðinde bilgi toplumuna ulaþýlmasýný kolaylaþtýran kimi etmenler ortaya çýkmýþtýr. Bunlarýn baþýnda teknolojik ilerlemeler gelmektedir. Haberleþme ve iletiþimde uydular aracýlýðýyla uzay çaðý teknolojisi yakalanmýþ ve elektronik ve fiber optik olanaklar iletiþimde kitleler arasýndaki zaman ve yer farklýlaþmasý kavramýný tam anlamýyla ortadan kaldýrmýþtýr. Ülkeler arasýnda siyasal sýnýrlar ortadan kalkmýþ ve büyük bir teknoloji devrimi ülkelerin ortak katkýlarý ile oluþmuþtur.

 

Kuþkusuz bu olguya en fazla katkýda bulunanlardan biri de bilgisayar teknolojisinde yaþanan ilerlemelerdir. Veri iþlemede ve saklamada  bilgisayarlar aracýlýðýyla çok kýsa sürede elde edilen ilerlemeler, insanlýk tarihinin hiçbir evresinde görülememiþ ayrýntýda ve kapsamda bilgi birikimini insanlarýn kullanýmýna sunmuþtur.

 

Bilgiye ulaþmak ve kullanmak artýk oldukça kolaydýr. Bu alanda teknolojik anlamda herhangi bir sorun kalmamýþtýr. Artýk toplumsal yaþam, Devlet ve yurttaþ iliþkileri de dahil olmak üzere,  oldukça kolaylaþtýrýlabilme olanaðýna kavuþmuþtur. Bu kolaylýða kavuþmak artýk bireylere ve toplumlara olaðandýþý bir üstünlük de kazandýrmamaktadýr. Asýl güçlük ve zorluk yeni bilgiyi üretmek ve yaygýn konuma getirmekte kalmýþtýr. Dünya ülkeleri arasýndaki yarýþ da, artýk yeni topraklarý ve ülkeleri denetim altýna almaya çalýþma alanýnda deðil,  yeni bilgiler ve teknolojiler üreterek öteki toplumlara karþý göreli üstünlük yaratma alanýnda ortaya çýkmaktadýr. Kopyacýlýk ya da tekrar edicilik yetenekleri deðil orijinallik ve yaratcýlýk yetenekleri ön plana çýkmýþtýr. Toplumsal, siyasal, yönetsel ve eðitsel sistemlerin yakýn gelecekle ilgili temel hedefi bu tür insanlarý yaratmaya çalýþmak olmalýdýr.

           

           

Devlet Yönetimlerinin Ýçinde  Bulunduðu Açmazlar

 

            Hemen belirtmek gerekir ki geliþmiþ ya da geliþmekte olduklarýna bakýlmaksýzýn Dünyanýn tüm ülkelerinde kamusal kaynaklarýn daha ussal ve verimli kullanýlmasý konusunda önemli sayýlmasý gereken baskýlar ortaya çýkmaya baþlamýþtýr. Birleþik Amerika’da Habeþistan’a ve Ürdün’den Vietnam, Brezilya, Güney Afrika  ve Hindistan’a kadar pek çok ülke kamu yönetimlerini geliþtirmek ve iyileþtirmek için uðraþ vermektedirler.

 

            Bu duruma yol açan temel neden ise kaynaklarýn giderek daha kýt bir konuma gelmesi ve yine giderek artan nüfus artýþý ve kentleþme nedeniyle ortaya çýkan kamusal hizmet taleplerini karþýlayamaz duruma düþmesidir.

 

            Yukarýda belirtilen durunlar ülkemiz açýsýndan da geçerlidir. Türkiye’de de kamusal gelir kaynaklarý önemli bir darboðaza girmiþtir. Kamusal kaynaklarýn giderek artan kamusal gelirleri karþýlayabilmesi olanaðý ortadan kalkmýþtýr. Türkiye açýsýndan sorunu yaþamsal önemde bir konu durumuna getiren olgu ise Devlet (yasama, türütme ve yargý) yönetiminde etik deðerlerin çok büyük ölçüde geçerliliðini yitirmesi ve kamu yönetiminin temel ilkelerinin ortadan kaldýrýlmýþ olmasýdýr.

 

            Sorunun çözümlenmesi büyük çapta yapýsal ve sistemik bir görünüm almýþ olan sorunlar demetinin üzerine ýsrarla gidilmesinde aranmak gerekmektedir.

 

           

Devlet Yönetiminin Geliþtirilmesi: Yol, Yöntem ve Süreçler

 

            Devlet yönetiminin ve özellikle kamu yönetiminin geliþmesiyolunda yapýlmakta olan  çalýþmalarý aþaðýdaki þekilde özetlemek olanaklýdýr.

 

·     Yönetsel nitelikli önlemler:

 

n yerinden yönetimin güçlendirilmesi

n merkezi yönetimin taþra birimlerine yetki devri

n merkezi hükumetin görev, yetki ve sorumluluklarýnýn yeniden tanýmlanmasý

n karar alma sürecinin ussallaþtýrýlmasý

n kamu sektörünün büyüklük düzeyinin gözden geçirilmesi ve kamunun payýnýn azaltýlmasý

n baþarým yönetimi, sonuç yönetimi

n personel yönetimi, personel hareketliliði

n düzenleyici metin yönetimi, düzenleyici metin etki deðerlendirmesi ve reformu

n yurttaþlarla iliþkilerin iyileþtirilmesi

n biliþim teknolojisinin daha iiyi yönetimi

n kamu yönetimi reformunun yürütümü için kurumsal düzenleme ve deðerlendirme çalýþmalarý

 

·     ekonomik nitelikli önlemler

 

n özelleþtirme, ticarileþtirme

n kamu hizmetlerinin þirketleþtirilmesi    

n piyasa-türü araçlarýn kullanýmýnýn yaygýlaþmasý

n akçal kaynak yönetimi

                       

 

 

 

Geliþmenin ön koþulu: yeni bilgi üretmek ve yaymak

Bilgi toplumu ve Devlet yönetiminin içiçeliði

Sonuç

 

Hiç yorum yok: