KENTSEL
DOĞRUSAL ALTYAPILAR: BARCELONA
Bu araştırma yazarın OECD
danışmanı olarak OECD’nin “Kentsel
Altyapı Politikaları Projesi” çerçevesinde hazırladığı iki örnek olaydan
ikincisidir. Birinci örnek olay ise aynı
sorunların incelendiği Ankara ile ilgilidir. Ankara ile ilgili çalışma Türk
İdare Dergisi’nin 414 üncü sayısında yayınlanmıştır. OECD’nin bu çalışması 1991
yılında “Urban
Infrastructure: Finance and Management” başlıklı yayını ile
sonuçlanmış bulunmaktadır.
OECD’nin yukarıda belirtilen Proje çalışması OECD ülkelerinde
kentsel doğrusal (lineer) altyapı hizmetlerinin yönetimi konusunda egemen olan
özellikleri çözümlemek, gelişen yeni eğilimleri belirlemek ve böylelikle de üye
ülkelerin gerek kentlerin yaşlanmasından ve gerekse hızlı kentleşme nedeniyle
aşırı ölçüde büyümesinden kaynaklanan altyapı sorunlarının çözümü için üye
ülkelere politika önerilerinde bulunma çabalarına katkıda bulunmak amacını
taşımaktadır. Doğal olarak böyle bir amacın gerçekleştirilmesi üye ülkelerin
değişik toplumsal ve ekonomik kalkınmışlık düzeyini temsil eden çeşitli
kentlerinde karşılaşılan sorunların niteliklerin öğrenilmesini, sorunların
çözümü için geliştirilen yaklaşımların irdelenmesini ve uygulanan çözüm yollarının
incelenmesini gerekli kılacaktır. Bu amaçla Türkiye’den Ankara ve İspanya’dan
Barcelona kentleri seçilmiş ve bu kentlerdeki içme suyu, kanalizasyon,
yağmursuyu drenajı, karayolu yapımı ve kitle taşımacılığı gibi hizmetler
inceleme konusu yapılmıştır.
Barcelona
örnek olayında inceleme konusu olan kentsel doğrusal altyapı hizmetleri içme suyu
temini, kanalizasyon, yağmur suyu drenajı, kitle taşımacılığı, kent içi yollar
ve karayolları olmuştur.
Yapılan inceleme çalışmaları sırasında bu hizmetlere
ilişkin olarak önce ülke genelindeki kentleşme olgusu, ülkenin içinde bulunduğu
ekonomik koşullar ve yerel yönetimlerin genel nitelikli özellikleri ele
alınmıştır. Araştırmanın ikinci bölümünde Barcelona özelinde kentsel nüfus
azalması olgusu incelenmiş, altyapı hizmetleri ile ilgili taleplerin şimdiki ve
gelecekteki düzeyi ile bu taleplerin karşılanması için kamu tarafından topluma
sunulan hizmet “arzı”nın içinde bulunduğu koşullar irdeleme konusu yapılmış ve
iki olgu arasındaki farklılaşmanın ortadan kaldırılması için geliştirilen
politikalar değerlendirilmiştir. “Arz ve talep”e ilişkin irdelemeyi hizmetlerin
sunumundan sorumlu kurumsal yapıya ilişkin değerlendirme izlemiş ve bu çerçevede
izlenen politikalarla finansal yapı arasındaki ilişkiler ele alınmıştır. Örnek
olay incelemesinin son iki bölümü ise Barcelona ile ilgili olarak geliştirilen
politikaların içerdiği yenilikler ile ortaya çıkan sonuçların belirlenmesi
olmuştur. Türkçe özet esas itibariyle bu iki bölüm üzerinde yoğunlaşacaktır.
Barcelona ile ilgili olarak saptanan dört temel özellik
aşağıda belirtilmiştir:
1. Kentin
nüfusu, az da olsa, giderek azalmaktadır.
2. Kentin
ekonomik bazı endüstriden hizmet ve ticaret sektörüne doğru bir gelişme
göstermektedir.
3. 1978
Anayasası ile federal Devlet benzeri yeni bir siyasal ve yönetsel yapı
oluşturulmuş ve 17 özerk bölge (generalitat) kurulmuştur.
4. 1992
yılında Barcelona’da gerçekleşen yaz Olimpiyat oyunları nedeniyle yapılması
gereken altyapı çalışmaları kentsel ekonomik bazın ve kentsel doğrusal
hizmetlerin yeniden düzenlenmesi için önemli bir etmen olmuştur.
Temel Altyapı Politikaları ve Akçalı Koşullar
Politika Hedefleri
Barcelona’da doğrusal altyapı hizmeti üreten
tüm kurumların hedefini iş ve hizmet üretiminde en fazla etkenliğin elde edilmesi oluşturmaktadır. İzlenen
politikaların ikinci önemli hedefi ise endüstrinin kentten uzaklaşması, buna
dayalı olarak kentteki nüfus yoğunluğunun azalması ve kent ekonomisinin giderek
daha çok ticarete dayalı bir görünüm alması sonucuna yol açan ekonomik temel
değişimi ile ilgili olarak kente yeni
bir makro form kazandırılmak istenmesidir. Doğal olarak 1992 Olimpiyat
oyunları kent için ayrı bir gurur kaynağı olmuştur. Olimpiyat oyunları
nedeniyle yapılan çalışmalar kentin makro formunun yeniden oluşturulmasında ve
metropoliten alanda altyapının iyileştirilmesinde önemli rol oynamıştır.
Olimpiyat köyü daha sonraları kentteki konut sorununun azaltılması için
değerlendirilmiş, yapılan çevre yolları nedeniyle kent içinde ulaşılabilirlik
artmış ve Olimpiyat nedeniyle yapılan spor kompleksleri kentin spor ve boş
zamanları değerlendirme ile ilgili gereksinimlerinin giderilmesine önemli
katkılarda bulunmuştur.
Programlar ve Akçalı Yapı
İçme suyu Temini ve Dağıtımı
Kentte
içme suyu yüz yılı aşkın bir süreden bu yana özel bir şirket tarafından temin
edilmektedir. Bu şirkete göre, yakın bir gelecekte su sıkıntısı beklenmemekte
ve nicelik olarak yeterli su temin edilmiş bulunmaktadır. Buna ek olarak
dağıtım ağı ve arıtma tesisleri uluslararası ölçünleri tatmin edecek düzeyde
bulunmaktadır. Ana sorun suyun niteliği ile ilgilidir. Bazı nitelik
parametrelerinin -özellikle tuzlarla ilgili olanlar- iyileştirilmesi ve bu
amaçla bazı önlemlerin alınması gerekmektedir.
Suyun fiyatlandırılması yöntemi oldukça karmaşıktır.
Şebekedeki su kaybı ve ücreti tahsil edilemeyen su miktarları kabul edilebilir
düzeydedir. Su fiyatını saptama yetkisi ilgili kamu yönetimine ait olmakla
birlikte su şirketi tarafından yapılan artış önerileri genellikle kabul
görmektedir.
Şirket sürekli olarak kar etmekte ve sistemin
geliştirilmesi ile ilgili tüm yatırımlar şirket kaynaklarınca karşılanmaktadır.
Sonuç olarak
belirtilmelidir ki içme suyu temini ve dağıtımı işleri verimlilikle
yürütülmekte ve suyun niteliklerinin geliştirilmesi koşuluyla uzun erimde
herhangi bir su sorununun ortaya çıkması beklenmemektedir.
Kanalizasyon ve Yağmur suyu Drenajı
Kentin topografik koşullarının yol açtığı sorunlara ve
sistemin yaşlılığına karşın kanalizasyon sistemi kent sakinlerine etkili bir
düzeyde hizmet sunmaktadır. Orta erimli dönemde gerçekleştirilmek istenen iki
hedef saptanmıştır: Olimpiyat bölgesindeki kapasiteyi artırmak üzere Olimpiyat
oyunlarından önce yeni ‘galeri’ler yaparak sistemi iyileştirmek ve kentin atık
sularının tümünün arıtılması hedefini gerçekleştirecek olan arıtma sisteminin
son ünitesini yaparak atık su arıtma sistemini en iyi düzeye ulaştırmak.
Bununla birlikte, sistem içindeki ikincil ve üçüncül
arıtma tesislerinin payını önemli ölçüde artırmak ve metropoliten alanın yakın
çevresinde yer alan ve arıtılmadan denize deşarj edilen atık evsel ve
endüstriyel suların arıtılması ile ilgili tesislerin kurulması gerekmektedir.
Halen özel sektöre yaptırılmakta olan kanalizasyon sisteminin bakım ve onarım
çalışmalarının gelecekte de özel sektör eliyle yapılması planlanmaktadır.
Ancak, kentte sıklıkla görülen şiddetli sağanak yağmurlar
nedeniyle oluşan suyun uzaklaştırılması ile ilgili sistemlerin yetersizliği sel
ve su basmalarına neden olmaktadır. Bu
amaçla bir ana plan hazırlanmış ve uygulama sorumluluğu Barcelona belediyesine
verilmiştir.
Akçalı açıdan herhangi bir önemli sorun
gözlemlenmemiştir. Olası tek gizil risk enflasyonla ve enflasyon nedeniyle
yapım maliyetlerinin artması ile ilgilidir.
Kitle Taşımacılığı
Bölgede
egemen olan toplumsal ve ekonomik eğilimlere göre kitle taşımacılığını kullanan
yolcu sayısında bir artış beklenmemektedir. Bu nedenle mevcut metroya bölgesel bir
özellik kazandırılması ve bu nedenle de hatların uzatılması ve sistemin
genişletilmesi planlanmaktadır. Bu yolda hazırlanmış olan planın kentte
yaşayanların hareketliliğinin artmasından kaynaklanan banliyölere yönelik
ulaşım talebinin karşılanmasına yardımcı olması beklenmektedir.
Kent içinde Olimpiyat oyunları nedeniyle oyunların
yapılacağı Montjuich bölgesi ile kent merkezi arasındaki ulaşımın
geliştirilmesi amacıyla kısa bir yeni güzergâh yapılması üzerinde
düşünülmüştür. Konuyla ilgili kurumlar arasında önemli bir görüş ayrılığı
ortaya çıkmıştır. Bu konuda Generalitat’dan kente akçalı bağış sağlanmaması
önemli bir finansman sorunu yaratmış ve bu güzergâhı isteyen ve destekleyen
Barcelona belediyesi yap-işlet-devret sistemiyle sorunu çözmeyi planlamıştır.
Otobüs
taşımacılığı açısından olaya bakıldığında ise var olan filonun talebi
karşılamak açısından yeterli olduğu ve önceliğin bilgisayarlara ve telsiz
bağlantılı bir sisteme dayanan modern teknolojik önlemlerin devreye sokularak
sistemin teknolojik ve yönetsel kapasitesinin artırılmasına verildiği
gözlemlenmiştir.
Generalitat’ya
ait olan bölgesel demiryolunun gelecekte geliştirilmesi beklenmemekte ve
demiryolunun esas olarak banliyö ulaşımı için kullanılması planlanmaktadır. Bu
alandaki ana yatırımların güzergâh değişiklikleri, çift hat ve sistemin
elektriklendirilmesi ile ilgili olması beklenmektedir.
Ulusal
demiryolu sistemi ise yeni yapılan
terminal ve geliştirilen ağ nedeniyle kent halkına ulusal ve uluslararası
bağlamda oldukça yeterli bir hizmet sunmaktadır. Yakın gelecekte bu alanda
önemli bir yatırım beklenmemektedir.
Yollar
Ulusal hükümetin denetimi altındaki karayolu kurumundan
bölgesel yerel yönetime devredilen önemli miktardaki yol ağına karşın yolların
yüzde 20’si trafiğin yüzde 45’ini taşımaktadır. Ulusal Bayındırlık
Bakanlığı’nın yerel taşra örgütü bölgede Devlet yol ağını genişletmeyi ve
belediyelere teknik ve akçalı yardım yapmayı planlamaktadır. Önemli bir akçalı
sorun beklenmemekle birlikte bazı projelerin yap-işlet-devret modeliyle
gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır.
Bölgesel karayolu kurumu 2000 yılına kadar uzanan bir ana
plan hazırlamıştır. Planın amacı yol ağını genişletmek ve taşıma kapasitesini
artırmaktır. Yol yapımında bölge yönetiminin tercihlerini ve akçalı
sınırlılıklarını yansıtacak şekilde yol yapımında özel sektöre oldukça fazla
bir yer verildiği gözlemlenmiştir.
Kent düzeyinde ise yol altyapısı ile ilgili
gereksinimlerin iki alanda yoğunlaştığı görülmüştür: kent içi trafik
tıkanıklıklarını önlemek ve ulaşılabilirliği artırmak ve kentin gelecekte
alacağı makro formu ve Olimpiyat oyunlarını destekleyecek sistemler oluşturmak.
Bu bağlamda, kıyı bölgesinde ve kent merkezinde iki otoyol yapılmıştır. Ancak,
kent içinde otopark sorununun önemli boyutlara ulaştığı ve yakın bir ilgi
gerektirdiği görülmüştür.
Kentsel ve bölgesel yerel yönetimler düzeyinde akçalı
sınırlılıkların önemli boyutlara ulaştığı görülmektedir. Giderek artan taşıt
aracı sayısı, halkın giderek yükselen satın alma gücü ve artan ulusal otomobil
üretme kapasitesi karayolları üzerindeki taşıt sayısını artırmakta ve buna
karşılık ek kapasite arzı -yeni yol yapımı anlamında- öteki Avrupa ülkeleriyle
kıyaslandığında yetersiz kalmaktadır.
Sonuç olarak, yeni otoyollara, bölünmüş yollara,
karayollarına ve caddelere gereksinim duyulmakta ve bu yatırımların yapılması
için daha fazla akçalı kaynak yaratılması gerekmektedir.
Yenilik Unsuru İçeren Kentsel Politikalar
Strateji
Barcelona’da
izlenmekte olan altyapılarla ilgili stratejiler
aşağıda belirtilmiştir:
n Kentin gelecekteki gelişmelerini denetlemek,
n Hizmet açıklarını kapatmak ve
n Doğrusal altyapıların yönetiminin etkenlik ve verimlilik
düzeyini artırmak.
Her
şeyden önce kent yöneticileri ve plancıları kentsel işlevler, kent imajı ve
destek hizmetleri bağlamında kentin gelecekteki başarım düzeyini denetim
altında tutmaya olağanüstü bir önem vermektedirler. Bu konuda en önemli değişim
kentin ekonomik temelinde gözlemlenmekte ve kent endüstriyel bir kent olmaktan
hizmet sektörünün egemen olduğu bir kent konumuna gelmektedir. Bu amaçla
izlenen politika stratejisi kentin iki merkezini görsel, artistik, kültürel ve
işlevsel olanakları kullanarak yeni metropoliten imaj bağlamında restore etmek ve yeniden canlandırmak ve
metropoliten alanın yeni rolünü güçlendirmek üzere kentsel altyapı
kapasitelerini iyileştirmektir. Bu strateji ile kentin yaşlanmasından
kaynaklanan sorunların çözümlenmesi, iş olanaklarının yeniden kazanılması ve
böylelikle de metropoliten alandaki sistemik
işlevlerin yeniden canlandırılması umut edilmektedir.
İkincisi, kent yöneticileri doğrusal altyapılarla ilgili
nitel ve nicel eksikliklerin giderilmesine büyük bir önem vermektedir. Normal
koşullar altında kent doğrusal altyapılar açısından etkili bir hizmet üretme
gücüne sahiptir. Ancak, bu altyapıların aşırı kullanımlar, olağanüstü durumlar
ve yeni ortaya çıkmaya başlayan toplumsal ve ekonomik eğilimler nedenleriyle
ortaya çıkabilecek hizmet taleplerinin yol açabileceği hizmet eksikliklerinin
giderilmesi ve başarım (performans) düzeylerinin artırılması gerekmektedir. Bu
bağlamda dikkat çekici sorunlar arasında yağmursuyu drenajı, kent merkezine
ulaşılabilirlikte karşılaşılan zorluklar, yolların taşıma kapasitesinin
sınırlılığı ve çevre koruma çalışmaları yer almaktadır.
Üçüncüsü,
hizmet üretiminde verimlilik ve etkenliğin artırılmasına büyük bir önem
verilmektedir. Özerk bölgesel yönetimlerin kurulması, yerinden yönetimin
güçlendirilmesi, merkezde yoğunlaşmış yetki ve görevlerin bölgesel ve yerel
yönetimlere aktarılması, özelleştirilmeye daha fazla önem verilmesi, yeni
örgütler kurulması ve yönetimde yüksek teknolojinin kullanılması bu yolda
atılan adımların örnekleridir.
Ancak, tüm bu çalışmalar bazı sınırlılıklara konu olmaktadır. Bu çerçevede en önemli sınırlamayı
1978 Anayasası’nın getirdiği siyasal ve yönetsel sistemin yeniliği
oluşturmaktadır. İkincisi, çeşitli
yönetim düzeyleri arasındaki siyasal görüş ve öncelik farklılaşmasının kurumlar
arasında işbirliği ve eşgüdümün sağlanmasında bazı sınırlılıklar yarattığı
gözlemlenmiştir. Üçüncüsü, hızla artan talebe, ekonominin canlılığına, azalan
enflasyon hızına ve dış ticaret dengesinde elde edilen fazlalıklara karşın
ortaya çıkan kentsel doğrusal altyapı gereksinimi ve talebi karşısında akçalı
yetersizlikler ve sınırlılıklar büyük bir önem taşımaktadır. Son olarak,
kentin oldukça eski olan tarihi ve ortaçağdan kalma kent merkezi kimi
çok yaşlanmış ve eski yerleşim
merkezlerinin ve marjinal (kaçak) konut alanlarının yenilenme, yeniden
canlandırılma, restorasyon ve yer değiştirme gereksinimini ortaya
çıkarmaktadır.
Ne var ki, Barcelona’da doğrusal altyapıların yönetimi
açısından var olan olanakların ortaya çıkan sınırlılıklardan çok daha fazla
olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç olarak belirtilmelidir ki, ‘21 asır Barcelona imajı’nın gerçekleştirilmesi yolunda çok az bir
engel vardır.
Yenilikler
Barcelona
örnek olayında dikkat çeken yeniliklerden birini Olimpiyat oyunlarının kentin uzun erimli global hedeflerinin
gerçekleştirilmesi çalışmalarında hız artıran, devingenlik getiren ve bu
yoldaki irade ve kararlılığı geliştiren katalitik bir unsur olarak kullanılması
oluşturmaktadır. Bu çerçevede yapılan yatırımlar kentin gelecekteki altyapısal
ve alansal hedefleri ile tam bir uyum içindedir. Olimpiyat yatırımları kentsel makro
formun elde edilmesi için harcanması gereken zamanı oldukça kısaltmış bulunmaktadır.
Örneğin, Olimpiyat oyunları nedeniyle yeniden düzenlenen
dört önemli kent alt merkezi kentin gelecekteki makro formu içinde yer alan on iki
yeni kentsel alt merkezin (downtown) oluşturulması
planının tamamlayıcı bir parçası olmak durumundadır. Kentte yapılan iki çevre
yolu gerek Olimpiyatlar sırasında ve gerekse daha sonra kent içi
ulaşılabilirlik olgusunu esaslı ölçüde geliştirmiştir. Olimpiyatlar nedeniyle
yapılan tüneller kentin gelecekteki ulaşım koşullarının iyileştirilmesinde
Olimpiyat oyunları sırasında karşılaşılacak sorunların çözümlenmesinden daha
fazla rol oynayacaktır. Kitle taşımacılığının geliştirilmesi de benzer bir
işlev üstlenecektir.
Sonuç olarak, Olimpiyat oyunlarından Barcelona’nın
gelecekteki hedefleri ve gelişmesi yolunda yararlanılması hayranlık yaratacak
bir politik strateji olarak ortaya çıkmıştır.
Yukarıda kent ölçeğinde değinilen stratejiye ek olarak,
metropoliten ve bölge ölçeğindeki yönetimlerin uyguladığı politikalarda da
yenilik unsuru taşıyan yönler gözlemlenmektedir. Bunlardan biri
yap-işlet-devret yönteminin giderek daha artması ve yabancı sermayenin gelişi
ile güçlenen doğrusal altyapıların yönetiminde özelleştirmenin daha fazla bir
rol oynamaya başlamasıdır.
Yapılan açıklamalar bağlamında iki önemli politika hedefi ortaya çıkmaktadır:
n Yeni bir kentsel makro forma, destekleyici
hizmetlere, tesislere ve altyapılara dayalı gelişmiş bir kent imajı yaratarak
kentin değişmekte olan toplumsal ve ekonomik koşullara uyumunu sağlamak ve
n Kentin bölgesel rol ve işlevlerini geliştirmek ve
kentsel yaşam ölçünlerinin iyileştirilmesini sağlamak yolunda daha fazla ve
daha iyi altyapıya duyulan gereksinimleri gidermek.
Bu hedeflere aşağıda belirtilen stratejilerin gerçekleştirilmesi yoluyla ulaşılması planlanmıştır:
n Özerk
bölgesel yönetimler kurarak siyasal
yeniden yapılanma ve yerinden yönetim,
n Yönetsel yerinden yönetim, merkezdeki yoğunluğun
azaltılması ve yerel yönetimlere görev ve yetki devri,
n Bölge
(generalitat) düzeyinde daha fazla özelleştirmeye
yer verilmesi,
n Kent
düzeyinde etkili bir nazım planlama
sisteminin oluşturulması,
n Kentsel
doğrusal altyapı yatırımlarında giderek artan ulusal ve yabancı özel sermaye,
n Akçalı özerklik ve kamu harcamalarında
giderek artan bölgesel ve yerel pay ve
n Gelişmiş teknoloji
kullanımına verilen öncelik.
Ancak, hemen belirtilmelidir ki, ulusal ekonomik ve akçalı
koşulların olumluluğu ve nüfus artış hızının yavaşlaması yukarıda özetlenen
stratejilerin başarıya ulaşmasında önemli bir pay sahibi olmuştur.
Uygulama Sorunları
Ülkede gerçekleştirilen siyasal ve yönetsel yerinden
yönetim nedeniyle yeni siyasal yapının çeşitli düzeylerinde değişik siyasal
partiler tarafından temsil olunan farklı siyasal görüşler denetimi ele
almışlardır. Bu durum söz konusu düzeyler arasında değişen önceliklere,
ideolojilere, inançlara ve çıkarlara bağlı olarak bazı eşgüdüm ve işbirliği sorunlarının ortaya çıkmasına neden
olmaktadır. Her kurum kendi hedeflerini gerçekleştirme yolunda uğraş vermekte
ancak kurumlar arası iletişim ve
işbirliği her zaman istenilen düzeyde olmayabilmektedir. Ancak, kentsel
sorunlar üzerindeki ilgi ve tartışma düzeyi dahi İspanya’daki demokrasinin
canlılığını göstermektedir.
Çevresel Özellikler
İçerik ve kapsam yönünden İspanyol çevre mevzuatı pek çok
AB ülkesine benzer konumda ise de simgesel cezalar ve kurumsal yetersizlikler
nedeniyle uygulama aynı etkenlik
düzeyinde görülmemektedir. Denize doğrudan deşarj edilen atık sular ve iç
sulardaki aşırı kirlilikler İspanyol halkı kadar ekolojik flora ve faunanın da
olumsuz olarak etkilenmesine neden olmaktadır. Ancak, hemen belirtilmelidir ki,
Barcelona ve çevresinde çevresel kalite özellikleri giderek gelişmektedir.
Aşağıda da belirtildiği üzere, kentte gerçekleştirilmekte olan altyapı
iyileştirmeleri kentsel çevre kalitesi üzerinde olumlu etkiler yaratmaktadır:
n Kentle
deniz arasında gelişen ulaşım koridoru,
n Yeni
kent içi otoyollar nedeniyle araçların artan hareket yeteneği,
n Azalan
trafik tıkanıklıkları,
n Çizgisel
kaynaklardan doğan hava kirliliği düzeyinin azalması,
n Deniz
deşarjlarının daha iyi denetimi nedeniyle deniz ve kıyı kirliliklerinde görülen
azalma,
n Yolların
artan taşıma kapasitesi, gelişen yol
peyzajı ve yollarda uygulanan gürültü bariyerleri nedenleriyle azalan gürültü
düzeyi,
n Kent
peyzajının ve kentsel mobilyaların gelişmesi,
n Boş
zamanlar için daha fazla yeşil alan yaratılması ve
n Sel ve taşkınların
önlenmesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder