Hakkımda

FİRUZ DEMİR YAŞAMIŞ Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirmiştir (1968). University of Southern California’da planlama (kentsel ve bölgesel çevre) ve kamu yönetimi yüksek lisans programlarını bitirmiştir (1976). Siyaset ve Kamu Yönetimi Doktoru (1991). Yerel Yönetimler, Kentleşme ve Çevre Politikaları bilim dalında doçent (1993). Başbakanlık Çevre Müsteşarlığı’nın kuruluşu sırasında müsteşar vekili. (1978-80) UNICEF Türkiye temsilciliği. (1982-84) Dünya Bankası’nın Çukurova Kentsel Gelişme Projesi’nde kurumsal gelişme uzmanı. (1984-86) Çankaya Belediyesi’nin kurumsal gelişme projesini yürütmüştür. (1989-91) Yedinci Kalkınma Planı “Çevre Özel İhtisas Komisyonu”nun başkanlığı. DPT “Çevre Yapısal Değişim Projesi” komisyonu başkanlığı. Cumhurbaşkanlığı DDK’nun Devlet Islahat Projesi raportörü. (2000-1) Çevre Bakanlığı Müsteşarı (Şubat 1998 – Ağustos 1999). Sabancı Üniversitesi tam zamanlı öğretim üyesi. (2001-2005) Halen yarı zamanlı öğretim üyesi olarak çeşitli üniversitelerde ders vermektedir. Şimdiye kadar ders verdiği üniversiteler arasında Ankara, Orta Doğu, Hacettepe, Fatih, Yeditepe, Maltepe ve Lefke Avrupa (Kıbrıs) üniversiteleri bulunmaktadır.
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Translate

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

EVİM: ARKEON, TUZLA, ISTANBUL, TÜRKİYE

EVİM: ARKEON, TUZLA, ISTANBUL, TÜRKİYE
EV

Bu Blogda Ara

9 Haziran 2025 Pazartesi

 

CHP VE KAMPANYA YÖNETİMİ

 

Prof. Dr. Firuz Demir Yaşamış

 

Otuz milyon imza toplama girişimi iddialı ve büyük bir girişimidir. Başarılı olması zordur. Sonunda söyleyeceğim inancımı başlangıçta söyleyeyim. Kanıma göre CHP kampanyaları ilan ediyor. Fakat iyi planlamıyor ve yönetmiyor.  Mesela sosyal pazarlama yöntemlerinden habersiz...

CHP'nin başlattığı bazı kampanyaların, özellikle son yıllarda, yeterince etkili ve sürdürülebilir şekilde yönetilmemiş olduğu görülüyor. Sosyal pazarlama, yani halkı etkileme ve onlara belirli bir davranışı benimsetme konusunda daha stratejik ve profesyonel bir yaklaşım gerekliliği ortada. Özellikle sosyal medya çağında, doğru planlama ve yönetim, kampanyaların başarısı için kritik bir rol oynuyor.

Sosyal pazarlama yöntemleri, sadece reklam ve duyuru yapmakla sınırlı değildir; aslında bu yöntemler, bir topluluğun bilinçli olarak nasıl harekete geçirileceği, onlara nasıl ikna edileceği ve sürdürülebilir bir değişim yaratılacağı üzerine yoğunlaşır. Bu bağlamda, CHP'nin kampanyaları bazen bu yöntemleri tam anlamıyla kullanamayabiliyor. Birkaç örnek verecek olursak:

Hedef Kitle Analizi Eksikliği: Sosyal pazarlama, doğru hedef kitleye ulaşmak için öncelikle bu kitlenin ne istediğini ve neye ihtiyaç duyduğunu anlamakla başlar. CHP'nin bazı kampanyalarında, bu tür bir hedef kitlenin derinlemesine analizi eksik kalmış gibi görünüyor. Bu da kampanyaların daha geniş kitlelere ulaşamamasına yol açabiliyor.

Mesajın Netliği ve İletişim Stratejisi: Sosyal pazarlama kampanyalarının başarısında mesajın netliği ve tutarlılığı çok önemli. CHP'nin bazı kampanyalarında, mesajın hedef kitleye nasıl ulaşacağı konusunda belirsizlikler olabilir. İletişimde kafa karışıklığına yol açan, birbiriyle tutarsız mesajlar ya da yönlendirmeler olabilir.

Dijital ve Sosyal Medya Kullanımı: Sosyal medya, çağdaş kampanyaların en güçlü araçlarından biridir. Ancak, CHP'nin kampanyalarının çoğu sosyal medyada yeterince etkili bir şekilde yönetilmiyor. Sosyal medya stratejileri, doğru zamanlamalarla içerik paylaşımı, etkileşimi artırma ve genç seçmenlere hitap etme konusunda daha profesyonel bir yaklaşım gerektiriyor.

Sürekli ve Süreklilik Arz Eden Katılım: Sosyal pazarlama, tek bir hamleyle sonuç alınacak bir şey değildir; sürekli katılım ve etkileşim gerektirir. CHP'nin kampanyalarının bazen kesintiye uğraması ya da etkili bir şekilde sürekliliği sağlanamaması, uzun vadeli başarıyı engelliyor olabilir.

Dijital Araç Kullanma Beceriksizliği: Bunlara dijital araç kullanma beceriksizliği de eklenebilir. Dijital araçları etkili kullanma beceriksizliği de önemli bir eksiklik. Sosyal pazarlama ve kampanya yönetimi için dijital dünyanın gücünden faydalanmak günümüzde kritik bir unsur. CHP'nin kampanyaları, dijital stratejileri doğru bir şekilde uygulama noktasında zorluklar yaşadı. Dijital dünyada başarılı bir kampanya için yalnızca sosyal medya hesaplarını yönetmek değil, aynı zamanda hedef kitlenin hangi platformlarda aktif olduğu, hangi içeriklerin daha fazla etkileşim aldığı gibi veriye dayalı kararlar almak da gereklidir.

 

Veri Analizi ve Hedefleme Eksikliği: Dijital pazarlamada veri analizi, hedef kitlenin doğru şekilde belirlenmesi ve onlara en uygun içeriklerin sunulması için temel bir araçtır. CHP'nin kampanyaları çoğu zaman genel ve kitlesel mesajlarla ilerledi, ancak dijital kampanyalar genellikle daha hassas hedeflemelerle yürütülmelidir. Örneğin, genç seçmenlerin aktif olduğu platformlarda, kadınların ilgisini çekecek temalarla içerikler sunulabilirdi. Ancak CHP, genellikle tek tip ve geniş kitlelere hitap eden içerikler ürettiği için etkileşim oranları beklenenin altında kaldı.

Etkileşim Odaklı İçerik Eksikliği: Dijital kampanyaların başarısı, paylaşılan içeriğin ne kadar etkileşim aldığından geçer. İnsanları pasif izleyiciler olmaktan çıkarıp, aktif katılımcılara dönüştürebilmek dijital araçların en güçlü yönlerinden biridir. Ancak CHP'nin bazı dijital kampanyalarında içerikler daha çok bilgilendirme odaklıydı ve etkileşim yaratmaya yönelik yaratıcı unsurlar eksikti. Örneğin, anketler, canlı yayınlar, takipçilerle doğrudan etkileşimde bulunma gibi yöntemler yeterince kullanılmadı. Bu tür araçlar, kampanyanın halkla daha fazla bağ kurmasını ve destekçilerin katılımını artırmasını sağlayabilirdi.

İçerik Çeşitliliği ve Formatı Eksikliği: Dijital pazarlama, metin, görsel, video, infografik gibi çeşitli içerik formatlarını kullanmayı gerektirir. Ancak CHP, birçok kampanyasında özellikle görsellik ve video içeriği konusunda yeterince yaratıcı ve çeşitlendirilmiş materyaller üretmedi. Örneğin, genç seçmenlere yönelik kısa videolar, etkileşimli infografikler veya Instagram gibi platformlara uygun görsel içerikler daha etkili olabilirdi. Dijital araçları kullanarak yaratıcı ve dikkat çekici içerikler oluşturmak, kitlenin ilgisini çeker ve kampanyanın daha fazla kişiye ulaşmasını sağlar.

Yavaş Tepki Süreleri ve Kriz Yönetimi: Dijital dünyada, kriz anlarında hızlı ve etkili tepki verme çok önemlidir. Ancak CHP, sosyal medyada zaman zaman hızla yayılan olumsuz içeriklere karşı yeterince hızlı ve etkili bir yanıt veremedi. Kriz durumları dijital dünyada negatif bir durumun hızla büyümesine yol açabilir. Bu yüzden, dijital ortamda kriz yönetimi için önceden hazırlık yapmak ve halkla doğrudan etkileşimde bulunmak gerekiyor. Örneğin, sosyal medyada yaygınlaşan olumsuz yorumlara hızla cevap vererek ve kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesini engelleyerek daha sağlam bir strateji oluşturulabilirdi.

İçerik Yayılımı ve Reklam Stratejileri Eksikliği: Bir kampanyanın dijitalde başarılı olması için doğru reklam stratejileri ve içerik yayılımı çok önemlidir. CHP, dijital reklamları daha etkin kullanmadı ve içeriklerinin organik olarak ulaşabileceği kitleyi artırmak için yeterli bütçe ayırmadı. Sosyal medya platformlarında içeriklerin yalnızca organik etkileşimle yayılması zaman alabilir. Bu nedenle, sponsorlu içerikler ve reklamlar, kampanyaların daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayabilir. Ancak CHP, dijital reklamların gücünden tam olarak yararlanmadı.

Gençlere Yönelik Dijital Strateji Eksikliği: Genç seçmenler, dijital araçları en etkin kullanan grup olduğu için onların ilgisini çekmek kritik bir faktör. Ancak CHP, genç seçmenleri dijital kampanyalarla mobilize etme noktasında eksik kaldı. Özellikle Instagram, TikTok gibi platformlar gençler arasında çok daha popülerken, CHP'nin bu platformlardaki varlığı daha sınırlıydı. Gençlere hitap eden yaratıcı ve eğlenceli içerikler üreterek bu platformlarda daha fazla etkileşim sağlanabilirdi.

Bu noktada, CHP'nin kampanya yönetimini sosyal pazarlama ilkelerine dayalı olarak daha derinlemesine ele alması, daha stratejik ve hedef odaklı bir yaklaşım benimsemesi gerektiği açık. Böylece, yalnızca seçmenleri etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda uzun vadeli bir değişim için güçlü bir toplumsal hareket yaratabilir.

CHP'nin kampanyalarına dair birkaç somut örnek:

1. "Halk Ekmek" Kampanyası: CHP, özellikle ekonomik sıkıntıların arttığı dönemlerde, halkın ekmek fiyatlarına ulaşımını kolaylaştırmayı ve dar gelirli vatandaşlara destek olmayı hedefleyen "Halk Ekmek" kampanyası başlattı. Ancak, bu kampanya kısa vadeli bir çözüm sunduğundan uzun süreli bir sosyal etki yaratmakta zorlandı. Sosyal pazarlama açısından baktığımızda, bu tür bir kampanyanın daha geniş bir halk sağlığı ve ekonomik dayanışma perspektifiyle şekillendirilmesi gerekirdi. Kampanya, ekmek fiyatlarının düşürülmesi ve ucuz ekmek dağıtımı gibi basit ama etkili bir mesajla başlamış olsa da sosyal medya üzerinden sürdürülebilir bir etkileşim yaratılmadı ve somut bir halk hareketine dönüşemedi.

2. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kampanyası: CHP, kadın hakları ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için bir dizi kampanya başlattı. Ancak bu kampanyalar, sosyal pazarlama açısından belirli bir stratejiden yoksundu. Örneğin, kadınların sesini duyurması gerektiği vurgulanan bir kampanya başlatılmış olsa da bu kampanya uzun vadede kadınların aktif katılımını sağlayacak etkileşimli bir yapı oluşturamadı. Daha fazla bireysel hikâyeye yer verilmesi, toplumsal bilinç yaratma noktasında daha güçlü sosyal medya stratejileri kullanılabilirdi. Kadın haklarına dair somut adımlar ve sonuçlarla bağlanan mesajlar da daha etkili bir sonuç verebilirdi.

3. "Emekli Maaşları" Kampanyası

CHP'nin emekliler için yaptığı çeşitli kampanyalar da benzer şekilde kısa süreli etki yaratabilen, ancak sosyal pazarlama yöntemleriyle sürekli bir toplumsal hareket haline getirilemeyen kampanyalar arasında. Örneğin, emeklilere maaş artışı talebi ve emekli maaşlarının iyileştirilmesi gerektiğine dair sloganlar sıkça dile getirildi. Ancak bu talepler, emeklilerin toplumsal bir birlikteliğe dönüştürülmesi ve kampanyanın sürdürülebilir bir halk hareketine dönüşmesi konusunda eksik kaldı. Sosyal medya üzerinden emeklilerle etkileşimli içerikler ve onları daha aktif katılımcılar haline getirecek stratejiler uygulansa, bu kampanyanın daha etkili olabilirdi.

4. "İşsizlik" Kampanyası

CHP, Türkiye'deki yüksek işsizlik oranlarına karşı mücadele etmek amacıyla bir dizi kampanya düzenledi. Ancak bu kampanyaların en büyük eksiklerinden biri, genç işsizliğine yönelik stratejik bir sosyal pazarlama yaklaşımının eksik olmasıydı. Gençlerin iş bulma konusunda karşılaştığı zorluklar üzerinden sürdürülebilir bir toplumsal hareket yaratılması için sosyal medya ve dijital platformlar üzerinden daha fazla etkileşim sağlanabilirdi. İşsizlikle mücadele sadece bir kampanya değil, aynı zamanda toplumun geniş kesimlerinin katılımını sağlayacak bir sosyal hareket olabilirdi.

5. Sosyal Medyada Yetersiz Etkileşim

Genel olarak CHP'nin sosyal medya stratejileri de eleştirilen bir diğer konu oldu. Özellikle 2019 yerel seçimleri öncesi CHP, sosyal medya üzerinden aktif bir kampanya yürütmeye çalıştı, ancak bu kampanyaların çoğu yalnızca partiye özgü duygusal mesajlarla sınırlı kaldı. Bir sosyal pazarlama kampanyasında ise, hedef kitlenin gerçekten etkileşime girmesini sağlayacak, onları düşünmeye ve harekete geçirmeye odaklanmış içerikler yaratmak çok daha etkili olurdu. Kısa videolar, infografikler, interaktif içerikler gibi sosyal medya etkileşimini artıracak unsurlar, CHP’nin daha geniş bir kitlenin desteğini kazanmasını sağlayabilirdi.

6. CHP'nin "Adalet Yürüyüşü" Kampanyası

Bu kampanya, özellikle 2017’deki "Adalet Yürüyüşü" ile dikkat çekti. Ancak sosyal pazarlama açısından, bu kampanya daha geniş bir stratejinin parçası haline getirilememişti. Yürüyüşün sonunda elde edilen toplumsal destek, genellikle yalnızca belirli bir kesimle sınırlı kaldı. Sosyal medyada "Adalet Yürüyüşü"nün sürdürülebilirliği üzerine odaklanabilecek daha fazla içerik ve halkla etkileşim sağlanabilirdi. Etkili bir sosyal pazarlama kampanyasında, adaletin sağlanmasına yönelik somut önerilerle halkın sürekli desteği sağlanabilirdi.

Sonuç

Bu örnekler, CHP'nin başlattığı bazı kampanyaların, sosyal pazarlama stratejileriyle daha iyi yönetilse ve daha profesyonel bir şekilde tasarlansa çok daha etkili olabileceğini gösteriyor. Bir kampanyanın başarısı, yalnızca başlangıç aşamasında atılan adımlarla sınırlı kalmamalı; sosyal medya üzerinden sürekli etkileşim, hedef kitlenin doğru analiz edilmesi, sürdürülebilir mesajlar ve toplumsal katılımın sağlanması gibi unsurlar da kritik öneme sahip. Dijital pazarlama ve sosyal medya stratejilerinin doğru kullanımı, bir kampanyanın başarısında belirleyici bir faktördür. CHP, dijital araçları kullanmada ve bu araçlardan elde edilen verileri stratejik olarak kullanmada eksik kaldı. Bu eksiklikler, kampanyaların kısa vadeli etkiyle sınırlı kalmasına ve daha geniş bir halk hareketine dönüşememesine yol açtı. Eğer CHP, dijital pazarlama ve sosyal medya stratejilerine daha profesyonel bir yaklaşım sergileyerek, yaratıcı içerikler ve doğru hedefleme ile kitlesine ulaşmayı başarsa, daha büyük başarılar elde edebilir. 1980’lerin başlarında geliştirdiğim UNICEF Ulusal Bağışıklama Kampanyası’nın hazırlıkları yaklaşık iki yıl sürmüştü. Çok büyük ve kapsamlı bir ulusal ve yerel örgütleme ve sosyal pazarlama stratejisi uygulanmıştı. Sonuçta uluslararası düzeyde başarı kazanılmıştı.

Hiç yorum yok: