KILIÇDAROĞLU İLE ÖZEL’İN LİDERLİK ÖZELLİKLERİNİN
KARŞILAŞTIRMALI ÇÖZÜMLEMESİ
PROF. DR.
FİRUZ DEMİR YAŞAMIŞ
GİRİŞ
Siyasal liderlik, sadece karar
alma becerileriyle değil; aynı zamanda vizyon geliştirme, toplumsal temsil,
örgütle ilişkiler ve etik duruş gibi birçok bileşeni içeren karmaşık bir olgudur.
Bu bağlamda, Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) gibi köklü siyasal
partilerin liderlik yapısı, sadece parti içi dengeleri değil aynı zamanda genel
siyasal atmosferi de belirleyici özellikler taşımaktadır. Bu çalışma, Kemal
Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel'in liderlik yaklaşımlarını karşılaştırmalı olarak çözümlemeyi
etmeyi amaçlamaktadır.
KURAMSAL
ÇERÇEVE: LİDERLİĞİN BOYUTLARI
Liderlik yazınında yaygın
olarak kullanılan bazı boyutlar şu şekilde sınıflandırılabilir:
ÇİZELGE 1 SİYASAL LİDERLİĞİN BOYUTLARI |
|
Vizyonerlik |
Liderin
geleceğe dair bir yol haritası sunması. |
İletişim
Tarzı |
Liderin
halkla ve örgütle kurduğu iletişim şekli. |
Kriz
Yönetimi |
Belirsizlik
ve baskı altındaki performans. |
Risk Alma |
Stratejik
kararlar almadaki cesaret. |
Etik
Liderlik |
Ahlaki duruş
ve toplumsal güvenilirlik. |
Yönetişim
Anlayışı |
Kararların
nasıl alındığı ve dağıtıldığı. |
Temsil
Kapasitesi |
Farklı
toplumsal kesimlere hitap edebilme. |
Örgütle
İlişki |
Parti
örgütüyle olan etkileşim. |
Siyasal
Konjonktür |
Liderliğin
ortaya çıktığı siyasal bağlam. |
Liderlik
Yaklaşımı |
Dönüşümcü,
katılımcı ya da otoriter vb. tarzlar. |
Dönüşümcü liderlik, liderin
izleyicilerinin değer, inanç ve güdülenmelerini dönüştürerek onları daha yüksek
düzeyde bir başarım düzeyine ve ortak hedeflere yönlendirdiği bir liderlik
biçimidir. Bu liderlik anlayışı, yalnızca örgütsel amaçlara ulaşmakla
yetinmeyip, örgütün kültürünü ve üyelerinin bireysel gelişimini de önemser.
Dönüşümcü liderler vizyoner nitelikler taşır, değişimi destekler, yenilikçi
düşünmeyi destekler ve izleyicilerine ilham verir.
Öte yandan, katılımcı liderlik,
karar alma süreçlerinde örgüt üyelerinin görüş ve önerilerine yer veren,
yetkiyi paylaşmaya açık bir liderlik tarzıdır. Bu yaklaşımda lider, yönetim
süreçlerine katılımı artırarak hem kararların meşruluğunu güçlendirmeyi hem de
üyelerin örgüte ait olma duygusunu pekiştirmeyi amaçlar. Katılımcı liderlik,
çoğulculuğu destekler eder ve demokratik işleyişe uygun bir yönetim anlayışını
yansıtır.
KARŞILAŞTIRMALI
ÇÖZÜMLEME
Aşağıdaki çizelge Kemal
Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel’in liderlik özelliklerini temel boyutlar üzerinden
akademik formatta sunmaktadır:
ÇİZELGE 2 KILIÇDAROĞLU
VE ÖZEL’İN LİDERLİK ÖZELLİKLERİNİN KARŞLAŞTIRILMASI |
||
Liderlik
Boyutu |
Kılıçdaroğlu |
Özel |
Vizyonerlik |
"Helalleşme", "altılı masa"
gibi uzlaşmacı stratejik vizyonlar. |
Reformist; örgütsel yenilenme ve
demokratikleşme odaklı. |
İletişim Tarzı |
Sakin, uzlaştırıcı, devlet insanı imajı. |
Dinamik, polemikçi, halkla ve tabanla daha iç
içe. |
Kriz Yönetimi |
Temkinli, sabırlı ama yavaş hareket eden. |
Hızlı karar alan, inisiyatif kullanabilen. |
Risk Alma |
2023 adaylığında büyük risk aldı;
başarısızlıkla sonuçlandı. |
Parti içi muhalefette risk aldı; sonuçta genel
başkan oldu. |
Etik Liderlik |
Dürüstlüğüyle bilinir; ancak merkezileşme
eleştirisi vardı. |
Saydamlık ve liyakat vurgusu; katılımcılığı ön
plana çıkardı. |
Yönetişim Anlayışı |
Yukarıdan aşağı karar alma; lider odaklı. |
Yatay örgütlenme, danışmaya dayalı yönetim. |
Temsil Kapasitesi |
Geniş taban hedefi; harekete geçirmede sınırlı
etkili. |
Gençler ve parti tabanıyla daha sıkı bağlar. |
Örgütle İlişki |
Zamanla örgütten uzaklaşan bir liderlik tarzı. |
Örgütle uyumlu, tabana dayanan liderlik tarzı. |
Siyasal Konjonktür |
Kutuplaşmanın yoğun olduğu bir siyasal bağlam. |
Değişim ve yenilenme talebinin yoğun olduğu bir
dönem. |
Liderlik Yaklaşımı |
Dönüşümcü ama merkezci. |
Katılımcı ve paylaşılan liderlik anlayışı. |
MEZHEP FARKILIKLARI VE ETKİLERİ
Türkiye’de mezhepsel kimliklerin siyasal
tercihler ve liderlik algısı üzerindeki etkisi, tarihsel ve toplumsal
dinamiklerle şekillenmiştir. Alevi topluluklar, tarih boyunca kendilerini
dışlanmış ve ayrımcılığa maruz kalmış bir grup olarak görmüş ve bu durum siyasal
bağlılıklarını etkileyen temel etmenlerden biri olmuştur. Bu bağlamda, Alevi
kimliği taşıyan bir liderin özellikle CHP gibi geleneksel olarak Alevi seçmen
tabanına sahip partilerde ait olma ve temsil duygusunu güçlendirmesi beklenen
bir durumdur. Ancak, bu durum diğer mezhepsel kimliklere mensup seçmenlerde
farklı yansımalar yaratabilmekte ve kimi zaman oy tercihlerini olumsuz
etkileyebilmektedir.
Öte yandan, liderlerin mezhepsel kimliklerini
aşarak kapsayıcı bir siyasi dil benimsemeleri, Türkiye’nin çok kimlikli ve
mezhepsel açıdan heterojen toplumsal yapısında başarıyı artıran bir strateji
olarak öne çıkmaktadır. Bu durum, liderlerin farklı mezhepsel grupların
endişelerini anlaması, önyargıları kırması ve ortak paydalar etrafında
birleştirici rol üstlenmesi ile olanaklı olabilmektedir. Özgür Özel’in genç ve
daha dinamik imajı, bu kapsayıcı dil ve iletişim stratejisinin hayata
geçirilmesi açısından önemli bir fırsat sunmaktadır.
Son yıllarda Türkiye’de artan toplumsal
kutuplaşma, mezhepsel farklılıkların siyasal arenadaki etkisini daha da
belirginleştirmiştir. Bu bağlamda, liderlerin mezhepsel kimlikleriyle
ilişkilendirilen algılar seçim sonuçlarına ve parti içi dinamiklere yansımaktadır.
Liderlik başarısı, sadece bireysel karizma veya stratejik becerilerle değil,
aynı zamanda bu kimlikler arasındaki gerilimlerin yönetilmesi ve toplumsal
birliktelik duygusunun güçlendirilmesiyle doğrudan bağlantılıdır.
Sonuç olarak, Türkiye’nin mezhepsel yapısının
siyasal liderlik üzerindeki etkisi, liderlerin kimliklerini nasıl kullandıkları
ve bu kimliklerin sınırlarını nasıl genişlettikleri ile yakından ilişkilidir.
Kılıçdaroğlu’nun deneyimi ve kimlik temelli destek tabanı ile Özel’in genç ve
kapsayıcı liderlik yaklaşımı arasındaki etkileşim, CHP’nin gelecekteki
başarısının anahtarı olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle, mezhepsel
kimlikler ve liderlik arasındaki ilişki, Türkiye siyasetini anlamada ve
liderlik çözümlemelerinde vazgeçilmez bir bakış açısı sunmaktadır.
BAŞARI ŞANSI VE SİYASAL GELECEK ÜZERİNE BİR
BAKIŞ AÇISI
Kemal
Kılıçdaroğlu'nun uzun liderlik süreci boyunca CHP'nin oy oranını kararlı
biçimde artırdığı görülse de bu artışın seçimi kazanmaya yetmediği ortadadır.
Altılı Masa gibi geniş tabanlı ittifaklar kurarak iktidara yürüme stratejisi,
liderlik profilinin zayıflığı nedeniyle istenilen sonucu doğuramamıştır.
Kılıçdaroğlu'nun başarısının sınırlı kalmasında karizmatik liderliğin eksikliği
ve örgütsel atalet önemli rol oynamıştır.
Özgür
Özel ise göreve yeni gelmiş olmakla birlikte farklı bir siyasal iklimde ve
seçmen psikolojisinde hareket etmektedir. Partiyi gençleştirme çabası, tabanla
doğrudan ilişki kurması ve daha enerjik bir siyasal söylem üretmesi, önümüzdeki
dönemde başarı şansını artırabilecek faktörlerdir. Ancak bu başarı yalnızca
iletişimsel ve örgütsel performansa değil, aynı zamanda topluma önerilecek
siyasaların etkililiğine, yapısal dönüşüm yaratma gücüne, CHP’ye uzak duran
seçmen kitlesinin oy veren seçmen konumuna getirilmesine ve stratejik ittifak
kurma becerisine de bağlıdır.
Öte
yandan, Özgür Özel’in liderlik tarzı, özellikle medya üzerinden yürütülen
tartışmalarda sıkça görülen polemikçi dil kullanımı nedeniyle eleştiriye açık
yönler de barındırmaktadır. Polemikçi yaklaşım, kısa vadede kamuoyunun
dikkatini çekip muhalefetin görünürlüğünü artırsa da uzun vadede kapsayıcı
siyasal iletişim ve uzlaşma kültürünün gelişimini engelleyebilir. Bu durum,
özellikle toplumun kutuplaşmaya duyarlı yapısı göz önünde bulundurulduğunda
potansiyel bir zayıflık alanı olarak değerlendirilebilir. Liderin kamusal
söyleminde zaman zaman sert ve çatışmacı bir üsluba başvurması, dönüşümcü
liderliğin temel öğelerinden biri olan ilham verici ve birleştirici iletişimle
çelişebilir.
CHP’nin
liderlik değişimi, partinin sadece kişiler düzeyinde değil, aynı zamanda
siyasal strateji ve örgütsel yapı açısından da bir dönüşüm içinde olduğunu
göstermektedir. Kılıçdaroğlu'nun temkinli ve dengeleyici liderliğinden Özgür
Özel’in daha atak ve enerjik liderliğine geçiş, partinin gelecekteki durumunu
önemli ölçüde şekillendirecektir. Başarı, yalnızca liderin bireysel
özelliklerine değil, bu özelliklerin toplumsal talepler ve siyasal koşullarla
ne ölçüde uyumlu olduğuna bağlıdır.
GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Bu
çalışmada, Cumhuriyet Halk Partisi’nin son iki önemli lideri olan Kemal
Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel’in liderlik özellikleri, siyasal ve örgütsel
bağlamda karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Çözümlemeler her iki liderin
farklı dönemde farklı koşullar altında hareket ettiğini, bu durumun liderlik
biçimlerine ve parti üzerindeki etkilerine yansıdığını göstermiştir.
Kemal
Kılıçdaroğlu, uzun yıllar süren genel başkanlığı boyunca, CHP’nin
demokratikleşme hedefleri doğrultusunda kararlı bir yol izlemiş, ancak liderlik
tarzının temkinli ve düşük profilli olması, parti içi dinamiklerde örgütsel
ataletin devamına ve kitleleri harekete geçirmede sınırlılıklara yol açmıştır.
Karizmatik liderlik ve kriz yönetimi alanlarındaki zayıflıklar, partiye karşı
geniş halk desteği oluşturma ve iktidar olma hedeflerinde engel oluşturmuştur.
Bununla birlikte Kılıçdaroğlu’nun toplumsal kesimlerle kurduğu bağlar,
özellikle emekçi ve düşük gelirli seçmenlerde önemli bir dayanışma zemini
yaratmıştır.
Özgür
Özel ise daha kısa bir süredir liderlik konumunda olmasına rağmen, gençleşme,
yenilenme ve iletişimde etkinlik konularına ağırlık vermiştir. Daha enerjik ve
hitabet gücü yüksek bir liderlik sergilemeye çalışması, CHP’nin dinamiklerini
değiştirme potansiyeli taşımaktadır. Ancak, Özel’in başarısı sadece kişisel
özelliklerine değil, aynı zamanda parti içerisindeki yapısal dönüşümlere,
stratejik ittifaklara ve genel siyasal ortamın gelişimine bağlıdır. Özellikle
genç seçmenle kurulan doğrudan iletişim ve parti tabanında gözlenen
hareketlilik, CHP’nin siyasal geleceği açısından olumlu işaretlerdir.
Genel
olarak, liderlik özellikleri ve performansları açısından iki liderin gösterdiği
farklılıklar, CHP’nin siyasal strateji ve örgütsel yapısında devam eden bir
dönüşüm sürecinin göstergesidir. Bu süreç, partinin yalnızca bireysel liderlik
kapasitelerine değil, aynı zamanda siyasal bağlam ve toplumsal beklentilere ne
ölçüde uyum sağlayabildiğine bağlı olarak şekillenecektir.
Liderlerin
mezhepsel kimliklerini aşarak kapsayıcı bir dil geliştirmesi, artan toplumsal
kutuplaşma ortamında CHP’nin toplumsal destek tabanını genişletme açısından
kritik öneme sahiptir. Liderlik başarısı sadece bireysel karizma veya stratejik
becerilerle değil, aynı zamanda mezhepsel farklılıkların yönetimi ve toplumsal
birlik duygusunun pekiştirilmesi ile yakından ilişkilidir.
CHP’nin
önümüzdeki dönemdeki başarısı, Kılıçdaroğlu’nun deneyimi ve parti içindeki
kurumsal sürekliliği ile Özgür Özel’in yenilikçi ve kapsayıcı liderlik
yaklaşımının dengeli bir şekilde bir araya getirilmesine bağlıdır. Ayrıca,
mezhepsel kimliklerin parti siyaseti içindeki rolü ve bu kimliklerin ötesinde
geniş tabanlı bir birliktelik yaratılması CHP’nin siyasal rekabet gücünün
artırılmasında belirleyici olacaktır.
Bu
bağlamda, liderlik çözümlemelerinde mezhepsel kimlikler ve toplumsal
dinamiklerin etkileşimi göz ardı edilmemeli ve Türkiye siyasetini anlamada bu bakış
açısı vazgeçilmez bir unsur olarak ele alınmalıdır. CHP’nin gelecek başarısı bu
çok katmanlı ve karmaşık toplumsal yapıya uygun stratejilerin geliştirilmesine
bağlıdır.
CHP’nin
önümüzdeki dönem başarı şansı, liderlerin kişisel liderlik özelliklerinin yanı
sıra, partinin örgütsel dinamiklerini ve siyasal ittifak stratejilerini ne
ölçüde etkin kılabildiğine bağlı olacaktır. Kılıçdaroğlu’nun deneyimi ve
kurumsal sürekliliği ile Özgür Özel’in yenilikçi ve dinamik yaklaşımı
arasındaki dengeli bir birleşme partinin güçlenmesi ve iktidara ulaşması için
kritik bir etmen olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda, liderlik kapasitesi,
sadece bireysel beceriler değil, aynı zamanda parti ve toplumla kurulan
karşılıklı etkileşimler ve stratejik uyumlarla şekillenecektir.
Liderlerin
mevcut özelliklerini koruyacakları ve değişime gitmeyecekleri varsayımı
temelinde yapılan değerlendirmelerde, Özgür Özel’in CHP’yi iktidara taşıma
konusunda Kılıçdaroğlu’na kıyasla daha yüksek bir başarı şansına sahip olduğu
söylenebilir. Özel’in genç ve dinamik liderlik profili Türkiye’de giderek artan
genç nüfusun beklentilerine daha uygun bir iletişim tarzı sunmaktadır. Ayrıca,
daha kapsayıcı ve yenilikçi bir söylem geliştirme potansiyeli, toplumsal
kutuplaşmanın ve mezhepsel farklılıkların yoğun olduğu siyasal ortamda parti
tabanını genişletme açısından önemli bir avantajdır.
Buna
karşılık, Kılıçdaroğlu’nun liderlik tarzı daha temkinli ve muhafazakâr bir
yaklaşımı yansıtmaktadır. Bu durum, özellikle değişim talep eden genç ve
şehirli seçmenlerde partinin çekiciliğini azaltmakta dolayısıyla oy
potansiyelini sınırlandırmaktadır. Ayrıca, Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliği,
Türkiye’nin sosyo-kültürel yapısı göz önüne alındığında, belirli muhafazakâr
seçmen kesimleri nezdinde hâlâ bir engel olarak algılanabilmektedir.
Sonuç
olarak, liderlerin mevcut liderlik özelliklerinde değişiklik yapmaması
durumunda, Özgür Özel’in CHP’nin iktidar hedefine ulaşması açısından daha
avantajlı bir konumda olduğu değerlendirilebilir. Ancak, bu durumun genel
siyasal ortam, parti içi dinamikler ve seçmen davranışları gibi diğer etmenlerle
birlikte ele alınması gerektiği unutulmamalıdır.
KAYNAKÇA
Bass,
B. M., & Bass, R. (2008). The Bass Handbook of Leadership: Theory,
Research, and Managerial Applications (4th ed.). Free Press. 978-0743215527
Bezci,
Bünyamin. (2012). CHP’de Siyasal Mirasın Melez Lideri: Kemal Kılıçdaroğlu. Finans
Politik & Ekonomik Yorumlar 2012 Cilt: 49 Sayı: 564
Çarkoğlu,
A., & Toprak, B. (2007). Religion, Society and Politics in a Changing
Turkey. TESEV Publications. https://www.tesev.org.tr/en/research/religion-society-and-politics-in-changing-turkey/
Ergin,
M. (2016). Türkiye’de Siyasi Liderlik: Kemal Kılıçdaroğlu Örneği. Siyasal
Bilgiler Fakültesi Dergisi, 56(1), 45-65.
Gezgin, Ulaş Başar. (2023). Kılıçdaroğlu’nun
liderlik psikolojisi. https://bianet.org/yazi/kilicdaroglu-nun-liderlik-psikolojisi-278998
Gülalp,
H. (2022). Debating secularism: A liberal cosmopolitan perspective. https://www.frontiersin.org/journals/sociology/articles/10.3389/fsoc.2023.1113208/full
Haldun
Gülalp ve Kuru, A. T. (2011). Secularism and State Policies toward Religion:
The United States, France, and Turkey. Cambridge University Press. https://www.researchgate.net/publication/288242078_Secularism_and_state_policies_toward_religion_The_United_States_France_and_Turkey
Northouse,
P. G. (2018). Leadership: Theory and Practice (8th ed.). Sage Publications.
978-1506362311
Şaşmaz, Aytuğ. (2023). Kılıçdaroğlu’nun
liderliği CHP örgütünde dönüşümü nasıl etkiledi? https://medyascope.tv/2023/07/02/aytug-sasmaz-yazdi-kilicdaroglunun-liderligi-chp-orgutunde-donusumu-nasil-etkiledi/
Yavuz,
M. H. (2003). Islamic Political Identity in Turkey. Oxford University Press.
978-0195188233
Yukl,
G. (2012). Leadership in Organizations (8th ed.). Pearson. 978-0132771863
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder