Hakkımda

FİRUZ DEMİR YAŞAMIŞ Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirmiştir (1968). University of Southern California’da planlama (kentsel ve bölgesel çevre) ve kamu yönetimi yüksek lisans programlarını bitirmiştir (1976). Siyaset ve Kamu Yönetimi Doktoru (1991). Yerel Yönetimler, Kentleşme ve Çevre Politikaları bilim dalında doçent (1993). Başbakanlık Çevre Müsteşarlığı’nın kuruluşu sırasında müsteşar vekili. (1978-80) UNICEF Türkiye temsilciliği. (1982-84) Dünya Bankası’nın Çukurova Kentsel Gelişme Projesi’nde kurumsal gelişme uzmanı. (1984-86) Çankaya Belediyesi’nin kurumsal gelişme projesini yürütmüştür. (1989-91) Yedinci Kalkınma Planı “Çevre Özel İhtisas Komisyonu”nun başkanlığı. DPT “Çevre Yapısal Değişim Projesi” komisyonu başkanlığı. Cumhurbaşkanlığı DDK’nun Devlet Islahat Projesi raportörü. (2000-1) Çevre Bakanlığı Müsteşarı (Şubat 1998 – Ağustos 1999). Sabancı Üniversitesi tam zamanlı öğretim üyesi. (2001-2005) Halen yarı zamanlı öğretim üyesi olarak çeşitli üniversitelerde ders vermektedir. Şimdiye kadar ders verdiği üniversiteler arasında Ankara, Orta Doğu, Hacettepe, Fatih, Yeditepe, Maltepe ve Lefke Avrupa (Kıbrıs) üniversiteleri bulunmaktadır.
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Translate

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

EVİM: ARKEON, TUZLA, ISTANBUL, TÜRKİYE

EVİM: ARKEON, TUZLA, ISTANBUL, TÜRKİYE
EV

Bu Blogda Ara

3 Haziran 2025 Salı

 ANAYASA HUKUKU VE İNSAN HAKLARI AÇISINDAN BİLGİ EDİNME HAKKI 

Doç. Dr. Firuz D. Yaşamış 

firuz@sabanciuniv.edu 

ÖZET 

Bilgi özgürlü ü ya da bilgi edinme hakkı hem çok eski ve bilinen anayasal kavramların bir devamı ve hem de ça ın ortaya çıkardı ı yeni anayasal ve yönetsel gereksinimlerin sonucu olan yeni bir kavramdır. Bu yazının amacı küresel ve ülkesel ba lamda söz konusu kavramların geli im çizgisini belirlemek ve içinde bulunulan ko ullar çerçevesinde bu kavramların ta ıdı ı öneme i aret etmektir. Ülkemizde ifade ve bilgi özgürlü ü, bilgi edinme hakkı ve iyi yönetim hakkı çerçevesinde meydana gelen son anayasal de i iklikler her iki hak konusunda da Avrupa Birli i normlarına uygun dü en geli meler olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak, geli melerin aksayan ve eksik kalmı olan yanlarının saptanması ve giderilmeleri yönünde öneriler geli tirilmesi gerekli görülmektedir. ∗ E itim: Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Lisansı, Ankara Üniversitesi, 1968; Kamu Yönetimi ve Kentsel ve Bölgesel Çevre Planlaması Yüksek Lisansı, Southern California Üniversitesi (ABD) 1976; Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Doktorası, Ankara Üniversitesi, 1991. Çalı tı ı Kurulu lar: çi leri Bakanlı ı, 1968-1983, 1992-1998; UNICEF Türkiye Temsilcisi, 1983-1985; Dünya Bankası, Avrupa Konseyi ve OECD'nin çe itli projelerinde danı manlık; 1985-1992; Çevre Bakanlı ı Müste arı, 1998-1999. Ara tırma Alanları: Siyaset bilimi; kamu yönetimi; çevre yönetimi ve planlaması; çevresel etki de erlendirmesi; yerel yönetimler; belediye yönetimi; kamu hukuku; çevre hukuku. 1 G R Bilgi özgürlü ü (“freedom” of information) ya da bilgi edinme hakkı (“right” to know) günümüzde gerek uluslararası ortamda ve gerekse Türkiye’de yapılmakta olan anayasa hukuku tartı malarında üzerinde en sık durulan kavramlardan biridir. Her iki kavram da gün ı ı ında yönetim (sunshine government), Birle mi Milletler nsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19 uncu Maddesi ile ilgisi nedeniyle kısaca “Article 19” olarak isimlendirilen bilgi özgürlü ü, saydamlık (transparency) ve açık toplum (open society), hesap verebilirlik (accountability) ve hatta kamu yöneti imi (public management, governance) gibi kavramlarla da yakından ilgili bulunmaktadır. Konunun genel çerçevesinin do ru ve isabetli olarak ortaya konulması için bu a amada dört noktanın altının çizilmesi gerekmektedir.- - Bilgi edinme hak mıdır yoksa özgürlük müdür? Bilgi edinme hakkının günümüz anayasa hukuku terminolojisinde üçüncü ku ak haklar ya da dayanı ma hakları olarak nitelenen haklar içindeki yeri ve önem nedir?- - Bilgi edinme hakkı ile iyi yönetim hakkı arasındaki ili ki nedir? Bilgi edinme hakkı/özgürlü ü sadece kamu yönetimlerine kar ı geli en bir savunma düzene i midir? Konunun özel sektörle ba lantısı nedir? Yukarıdaki açıklamalardan açıklıkla görülmektedir ki, bilgi edinme olgusu ya da süreci hem “özgürlük” ve hem de bir “hak” olarak nitelendirilebilmektedir. Bireysel düzeyde algılamada ortaya çıkan bu farklılık hukuk terminolojisi açısından daha farklı bir önem ta ımaktadır. “Özgürlük” kavramı herhangi bir alanda kısıtlamaların ve engellemelerin yoklu u anlamına gelmektedir. “Hak” kavramı ise bir eylemde bulunabilme ve yapabilme serbestli i ya da ki inin ba kalarına kar ı ileri sürebilece i ve ba kalarından isteyebilece i üstünlükler, edimler ve eylemlerle ilgilidir. Bu ba lamda “özgürlük” ki inin kendi dünyasına özgü ve ki ileri koruma altına almayı düzenleyen edilgen bir anayasal ve hukuksal olgu olarak ortaya çıkarken; “hak”, ki inin ba kalarına kar ı ileri sürebilece i ya da onlardan talep edebilece i eylemler olarak ortaya çıkmaktadır. Hak kavramı bu açıdan dı a dönük ve etkin bir nitelik ta ımaktadır. Bilgi edinmenin bir hak olarak algılanması ve kabul edilmesi bize göre daha isabetlidir. Bu ba lamda, söz konusu hakkın temel unsurlarının açıklıkla belirlenmesi ve ortaya konulması gerekmektedir. Bu yakla ım 2 3 ülkemizde henüz yürürlü e giren Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun daha do ru anla ılmasına ve irdelenmesine yardımcı olacaktır. Hukuk deyimi hakkın kullanılma biçimini düzenleyen kuralların, süreçlerin ve yasal düzenlemelerin bütünü anlamına gelmektedir. Bu ba lamda, bilgi edinme hakkının varlı ı, aynı zamanda, yeni bir hukuk alanı olarak bilgi edinme hukukunu da ortaya çıkarmı bulunmaktadır. Bu çerçevede bilgi edinme hakkının içeriksel gerekliliklerinin ortaya konması bilgi edinme hukukunun da gelimesi açısından önem ta ımaktadır. Açıklanması gereken ikinci nokta söz konusu kavramın temel hak ve özgürlüklerin gelime çizgisi içindeki yeri ile ilgilidir. Bilgi edinme hakkı temel insan hak özgürlüklerinin üçüncü kua ını oluturan dayanıma haklarının (solidarity rights) iyi bir örne ini oluturmaktadır. Bilgi edinme özgürlü ü ise, ifade özgürlü ü ile olan yakın ilgisi nedeniyle daha çok birinci kuak hak ve özgürlüklere yakın durmaktadır. Birinci kuak hak ve özgürlükler, yani edilgen statü hakları esas olarak ki inin maddi ve manevi varlıklarının güvence altına alınmasını amaçlayan kavramlardır. Bunu toplumsal ve ekonomik gelimeyi istemeyi ve talep etmeyi de içeren ikinci kuak etkin statü hakları izlemi tir. Üçüncü kuak hak ve özgürlükler ise günümüz dünyasının içinde bulundu u koulların yarattı ı ve temel insan hakları listesine eklemek istedi i yeni kavramlardan olumaktadır. Çevre hakkı, barı hakkı, kök hücreye, geneti e ve genetik açıdan de i ikli e u ramı organizmalara ilikin haklar, nternet ve nternet üzerinden yapılan ileti ime ili kin haklar günümüz dünyasının bir insan hakkı olarak düzenlenmesini istedi i yeni alanları oluturmaktadır. Bu ba lamda önümüzdeki on yıllar çevre hukukunun, barı hukukunun, genetik hukukunun ve nternet hukukunun daha ileri boyutlara ve daha zengin içeri e kavu tu u yıllar olacaktır. Bu alanlardan biri de kukusuz bilgi edinme hukuku olacaktır. 1 Demokratiklemenin küresel alanda kazandı ı ivme ve bilgi toplumunun ula tı ı gelimi lik düzeyi bilgi edinme hakkının daha geni boyutları ve yanlarıyla ortaya çıkması anlamına gelecektir. Ba langıç bölümünde üzerinde durulması gereken üçüncü nokta bilgi edinme hakkı ile iyi yönetim hakkı (good government, governance, administration) arasındaki ilikidir. yi yönetim hakkı da dayanıma hakkı olarak kabul edilmelidir. Gerek Avrupa Birli i Temel Haklar artı’nda ve gerekse Avrupa Birli i’nin “Anayasa” (Constitution) veya Konvansiyon (Convention) olarak isimlendirilen taslak belgesinde iyi yönetim hakkı vurgulanmakta ve ortaya konulmaktadır. Bu ilkeler Avrupa Birli i Anayasası’na tam olarak yansımı olmamakla birlikte, bilgi edinme hakkı iyi yönetim hakkını tamamlayıcı ve bütünle tirici bir özellik ta ımaktadır. yi yönetim hakkı kuramsal açıdan kamu yönetimlerinin do ru, adil, yansız, etkili, etken, verimli ve ahlak 1 Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, Türkiye’de Bilgi Edinme Hakkı, Güncel Hukuk, Nisan 2004, 4:12-13. kurallarına uygun çalı ması anlamına gelmektedir. AB Anayasası içinde yer alan ve i lemlerin tarafsız, adil ve makul bir süre içinde çözümlenmesi zorunlulu u, bireylerin kendilerini olumsuz olarak etkileyecek konularda savunma yapma hakkı, bireylerin kendileri ile ilgili dosyalara (bilgilere) eri me hakkı, yönetimin kararlarını gerekçelendirmesi zorunlulu u, kamu yönetimleri tarafından verilen zararların giderilmesini istemek hakkı ve yazı maların AB Anla ması’nın kabul etti i dillerden biri ile yapılabilmesi olana ı gibi unsurlardan olu an iyi yönetim hakkı tanımı bu yolda yapılmı olan bir ba ka tanımdır. Bireyler kendilerini yönetenlerden bu temel niteliklere uygun yönetim ko ullarının olu turulmasını ve bu ko ulların sürdürülebilir kılınmasını istemektedirler. Bu amacın sa lanması ise bireylerin kamu yönetimlerinin i leyi ve çalı ma ko ulları konusunda bilgili olmalarını kesin bir zorunluluk durumuna getirmektedir. Bu ba lamda, bilgi edinme hakkı iyi yönetim hakkının bir unusurudur ve ınunla yakın bir ili ki içindedir. Anayasal tartı malara ı ık tutması bakımından üzerinde durulması gereken dördüncü nokta ise bilgi edinme hakkının özel sektör açısından ta ıdı ı önemdir. Bilgi edinme hakkının bürokratik gizlilik ve saydam olmayan kamu yönetimi kültürlerine kar ı bir geli en bir toplumsal ve hukuksal refleks oldu u ku kusuzdur. Ancak, günümüz ko ulları içinde özel sektör de toplumsal ya am ve genel ekonomi içinde çok önemli boyutlara ula an büyüklü e sahiptir. Bilgisayar teknolojisinin yarattı ı veri ve bilgi bankaları bu durumun tipik örne idir. Özel bankaların elindeki bireylere ili kin bilgiler devletin elindeki bilgileri a abilecek durumdadır. GSM telefon a larının tümü özel sektöre aittir. Holdingler arasındaki gizli anla malar serbest rekabet ortamını ortadan kaldırabilecek boyutlardadır. Özel sektöre ait üretim tesislerinin bir ço u kamu esenli ini, sa lı ını ve güvenli ini tam olarak güvence altına almak durumunda de ildir. Çevre sa lı ı, i yeri güvenli i ve i çi sa lı ı ve kimi i yerlerinde çocuk ya taki i çilerin çalı tırılmakta olması bu ba lamda verilebilecek örnekler arasındadır. Kamuya kar ı geli tirilen bu refleks özel sektör çatısı altında çalı an kurum ve kurulu lara kar ı da gösterilebilmelidir. Bu nedenle bilgi edinme hakkının özel sektör kurum ve kurulu ları ile ilgisi açıklı a kavu turulmalıdır. 

DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE TARİHSEL GELİŞME ÇİZGİSİ

Dünya’da Bilgi edinme hakkı, ifade özgürlü ü çerçevesi içinde hem bir hak ve hem de anayasal düzenleme olarak uzun bir tarihsel geçmi e sahiptir. 1786 Virginia Bildirisi ve 1789 Fransız nsan ve Yurtta Hakları Bildirgesi bu ba lamda anımsanacak ilk anayasal belgelerdir. 4 5 Yasal düzenlemelere ili kin ilk örnek ise sveç olmu tur. Bu ba lamda ilk yasal düzenleme “Basın Özgürlü ü Yasası”dır. Yasa 1776 tarihli olan yasa bireylere resmi belgelere eri im hakkını tanımaktadır. 2 Ancak, bu ba lamda en önemli gelime 1948 tarihli Birlemi Milletler nsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile elde edilmi tir. Bildirgenin 19 uncu Maddesi ifade özgürlü ü ba lı ını ta ımaktadır: “Madde 19 - Herkesin görü ve anlatım özgürlü üne hakkı vardır. Bu hak, karımasız görü edinme ve herhangi bir yoldan ve hangi ülkede olursa olsun bilgi ve düünceleri arama, alma ve yayma özgürlü ünü içerir.” Maddenin ikinci cümlesi bilgi edinme hakkını tüm açıklı ı ile ortaya koymaktadır. Bu hak arama, alma ve yayma eylemlerinden olumaktadır. Bilgi edinme hakkının temelini oluturan bu düzenleme günümüzde giderek geli en ve “Article 19” olarak bilinen sivil toplum eylemine düünce kayna ı olmu tur. Uluslararası alanındaki ikinci önemli gelimeyi 1950 tarihli Avrupa nsan Hakları Sözlemesi oluturmaktadır: “Madde 10- fade özgürlü ü Herkes görü lerini açıklama ve anlatım özgürlü üne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlü ü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir almak ve vermek özgürlü ünü de içerir. Bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinema i letmelerini bir izin rejimine ba lı tutmalarına engel de ildir. Kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteli inde olarak, ulusal güvenli in, toprak bütünlü ünün veya kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sa lanması ve suç i lenmesinin önlenmesi, sa lı ın veya ahlakın, bakalarının öhret ve haklarının korunması, veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlı ının sa lanması için yasayla öngörülen bazı biçim koullarına, sınırlamalara ve yaptırımlara ba lanabilir.” Sözlemenin 10 uncu maddesinin 1 inci bendinin 2 nci cümlesi bilgi edinme hakkını açıklıkla tanımlamaktadır: kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir almak ve vermek özgürlü ü. Avrupa nsan Hakları Mahkemesi’nin (AHM) konumuzla do rudan ilgili bir kararı olmamakla birlikte 10 maddeyle ilgili olarak verdi i çe itli kararlar 2 www.bilgilenmehakki.org vardır. Bu kararlar konunun açıklı a kavu ması bakımından dikkate çekicidir. Mahkeme “Çetin ve arkada ları ve Türkiye” (Sayı 40153/98 ve 40160/98) davalarında ola anüstü hal bölgesinde bazı gazetelerin da ıtılmasının yasaklanması ile ilgili kararının 10 uncu maddeye aykırı oldu una karar vermi tir. (13 ubat 2003). Mahkeme “Colombani ve Fransa” (Sayı 51279/99) davasında yabancı bir devlet ba kanına hakaret edilmesi nedeniyle bir genel yayın direktörü ile bir gazetecinin hapis cezasına çarptırılmasını yine 10 uncu maddeye aykırı bulunmu tur. (25 Haziran 2002) “Stambuk ve Almanya” (Sayı 37928/97) davasında doktorlara reklam yasa ını çi nemeleri nedeniyle parasal disiplin cezası verilmesi de Mahkeme tarafından aynı maddeye aykırı bulunmu tur. (17 Ekim 2002) Mahkeme “Kıbrıs ve Türkiye” davasında (Sayı 25781/94) kuzey Kıbrıs’ta Rum ö renciler için ders kitaplarında sansür uygulanmasını 10 uncu maddeye aykırı bulmu tur. (10 Mayıs 2001 Büyük Kurul) Mahkeme “Vgt. Verein Gegen Tierfabriken ve sviçre” (Sayı 24699/94) davasında hayvanların korunması için bir dernek tarafından verilen “siyasal” ilanın yayımlanmasının reddedilmesini aynı ekilde 10 uncu maddeye aykırı bulmu tur. (28 Haziran 2001). Bu kararlar açıklıkla göstermektedir ki A HM fikir ve dü üncenin açı a vurulmasının ve yayınlanmasının önüne engeller konulmasını Sözle meye uygun kabul etmemekte ve bu tür davranı ları insan haklarının çi nenmesi olarak görmektedir. Bilgi edinme hakkı ile ilgili olarak yakın zamanda meydana gelen bir ba ka uluslararası geli me de Birle mi Milletler Siyasi ve Medeni Haklar Sözle mesi’dir. Birle mi Milletler Genel Kurulu’nda 16 Aralık 1966’da kabul edilen sözle me 23 Mart 1976’da yürürlü e girmi tir. Türkiye 14 A ustos 2000’de sözle meye taraf olmu tur. Bu sözle menin 19 uncu maddesi ifade özgürlü ü ba lı ını ta ımaktadır. “19. Madde - fade özgürlü ü 1. Herkesin, bir müdahale ile kar ıla maksızın fikirlere sahip olma hakkı vardır. 2. Herkes ifade özgürlü ü hakkına sahiptir; bu hak bir kimsenin ülke hudutlarıyla sınırlanmaksızın sözlü, yazılı veya basılı veya sanatsal ürün eklinde veya kendi tercih etti i ba ka bir ileti im vasıtasıyla her türlü bilgi ve dü ünceyi arama, edinme ve ula tırma özgürlü ünü de içerir. 3. Bu maddenin ikinci fıkrasındaki haklar özel bir ödev ve sorumlulukla kullanılır. Bu nedenle bu hak, sadece hukuken öngörülen ve a a ıdaki sebeplerle gerekli olan sınırlamalara tabi tutulabilir: a) Ba kalarının haklarına ve itibarına saygı; 6 b) Ulusal güvenli i veya kamu düzenini veya sa lık ve ahlakı koruma.” Konuyla ilgisi bakımından önem ta ıyan ve üzerinde durulması gereken uluslararası belgelerden biri de Çevresel Sorunlarda Bilgiye Eri im, Karar Almaya Katılma ve Yargıya Eri im Aarhus Konvansiyonu’dur. (Convention on Access to Information, Public Participation in Decision-Making and Access to Justice in Environmental Matters) Birle mi Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu’nun bir çalı ması olan bu sözle me 25 Haziran 1998 tarihinde Danimarka’nın Aarhus kentinde imzalanmı tır. Türkiye anla mayı parafe etmi ancak henüz onaylamamı tır. Alınan bilgilere göre, Türkiye Dı i leri Bakanlı ı anla manın onaylanması için bir çaba harcamayaca ını belirtmekte ve konunun Avrupa Birli i ile üyelik görü meleri sırasında çözüme kavu turulaca ını dü ünmektedir. Dı i leri Bakanlı ı’nın bu politikasının nedenleri resmi olarak açıklanmamı olmakla birlikte bu nedenler konusunda ileride bazı yorumlar yapılacaktır. Aarhus Konvansiyonu’nun 3 üncü maddesi’nde özet olarak u düzenlemeler yer almaktadır: 1. Taraflar bu Konvansiyonun çevresel konularla ilgili olarak ki ilerin bilgiye eri meleri, karar almaya katılmaları ve yargıya eri meleri ile ilgili olarak gerekli olan yasa düzenlemeleri yapacak, düzenleyici metinleri hazırlayacak ve ilgili öteki önlemleri alacaklardır. 2. Taraflar çevresel sorunlarla ilgili olarak bilgi edinme, kararlara katılma ve yargıya ula ım konularında gereksinim duyan ki ilere yardımcı olacak ve yol gösterecektir. 3. Taraflar çevre sorunları ile ilgili olarak bilgi edinme, kararlara katılma ve yargıya eri me konusunda kamunun çevresel bilinç düzeyini artıracak ve çevresel e itim çalı malarını geli tireceklerdir. 4. Taraflar çevresel koruma çalı malarının geli tirilmesini amaçlayan dernekleri, örgütleri veya grupları uygun ekilde tanıyacak, bu örgütlerin çalı malarını destekleyecek ve ulusal hukuk sistemlerinin bu yükümlülü e uygun olmasını güvence altına alacaklardır. 5. Taraflar bu Konvansiyonun öngördü ü ekilde haklarını kullanmak isteyen ki ileri cezalandırmayacak, kovu turmayacak ve baskı altına almayacaktır. 6. Gerçek ki iler, yurtta lık ve ülke ayrımcılı ı yapılmaksızın, bu Konvansiyon çerçevesinde çevresel sorunlarla ilgili olarak bilgi edinebilecek, karar almaya katılma olanaklarına sahip olacak ve yargıya ula abileceklerdir. Tüzel ki ilerle ilgili olarak tüzel ki inin kayıtlı oldu u yer veya çalı ma merkezi 7 8 gibi özellikler bu alanlarda bir ayrımcılık yapma nedeni olmayacaktır. 3 Yukarıda da görüldü ü üzere, Aarhus Konvansiyonu çevresel konularla ilgili olarak bilgi edinme hakkını düzenlemektedir. Kukusuz, bu düzenleme bilgi edinme hakkının çevre gibi özel bir alanda düzenlenmesi bakımından ilginç özellikler ta ımaktadır. Fakat daha önemlisi Aarhus Konvansiyonu bilgi edinme hakkının temel unsurlarını belirten yeni bir tanımlama getirmektedir. Bu sözlemeye göre bilgi hakkının üç temel aya ı vardır:- çevreyle ilgili bilgi ve verilere ulaabilme olana ı- çevreyle ilgili konularda alınan kararlara katılma olana ı- çevreyle ilgili konularda yargıya ulaabilme olana ı. Bu yakla ım bilgi edinme hakkının kararlara katılma ve yargıya ulaabilme hakları ile desteklenerek daha anlamlı ve etkin kılınması açısından önem ta ımaktadır. Uluslararası gelimeler bakımından üzerinde durmak istedi imiz son belge Avrupa Birli i Temel nsan Hakları artı’dır. Bu belge 2000 tarihinde kabul edilerek kesinlemi tir. Hazırlanmı olan Avrupa Birli i Anayasası ya da Konvansiyonu taslak belgesi içine de alınmı tır. artın konumuzla ilgili düzenlemeleri aa ıda belirtilmi tir: “Madde 11 fade ve Bilgi Özgürlü ü 1. Herkes ifade özgürlü üne sahiptir. Bu hak, kamu yetkililerinin müdahalesi olmaksızın ve sınırları dikkate almaksızın görü sahibi olma, bilgi ve düünce edinme ve yayma özgürlü ünü de içerir. 2. Medya özgürlü üne ve ço ulculu una saygı gösterilecektir.” “Madde 41 yi Yönetim Hakkı 1. Herkes Birlik organları ve kurumları tarafından, i lerinin tarafsız, adil ve makul bir sure içinde çözümlenmesi (yerine getirilmesi) hakkına sahiptir. 2. Bu hak unları içerir:- ki ilerin haklarında kendilerini olumsuz olarak etkileyecek ki isel önlemlerin alınmasından önce dinlenme(savunma) hakkı 3 Çeviri tarafımdan yapılmı tır. 9- meru sayılan gizlilik, mesleki sır ve i sırrı kavramlarına saygılı olmak kouluyla ki ilerin kendileri ile ilgili dosyalara erime hakkı- yönetimin kararlarını gerekçelendirmesi zorunlulu u 3. Herkes, Birli e ait kuruluların görevlerini yaparken yol açabilecekleri zararların Üye Devletlerin hukuklarının ortaklaa kabul etti i ilkelere uygun olarak giderilmesini istemek hakkına sahiptir. 4. Herkes Birlik kurumlarına Anlama’nın kabul etti i dillerden biri ile yazabilir ve ki ilere bu dil kullanılarak yanıt verilmesi zorunludur.” 4 Konunun daha iyi anla ılabilmesi bakımından di er ülkelerdeki gelimeleri etkileyici olmaları bakımından iki ülkedeki gelimelerden söz etmek gerekir: ABD ve ngiltere. ABD’de bilgi özgürlü ü ile ilgili ilk yasal düzenleme 1946 tarihli “Yönetsel Usuller Yasası”dır. (Administrative Procedures Act, APA) Bu Yasa’da 1966 yılında yapılan de i likle “kamusal bilgiler” bölümü yasaya eklenmi tir. Bu düzenleme ile gizlilik dereceli olmayan bilgilerin kamuya verilmesi ilkesi benimsenmi tir. 1966 yılında Bakan Lyndon B. Johnson döneminde gerçekleen ve daha sonraki yıllarda çe itli de i ikliklere u rayan “Freedom of Information Act” (USC 552) bir anlamda Yönetsel Usuller Yasası” ile ba layan süreci tamamlamak amacını ta ımaktadır. APA, ABD yurtta larının kamu yönetimleriyle ili kisini düzenleyen temel yasadır. Bu nedenle kamu yönetimlerinden bilgi almak hakkının uygulanmasında önemli bir rol oynamaktadır. ABD’de bilgi edinme hakkı ile ilgili gerçek çalımaların esas olarak “Freedom of Information Act - FOI” ile ba ladı ı söylenebilir. 5 Bazı yorumculara göre, Yasa’da 90’lı yıllarda yapılan de i ikliklerin ardında ise Hindistan’ın Bhopal Kenti’nde bir ABD irketi olan Union Carbide tarım kimyasalı üretim tesisinde 3 Aralık 1984’de meydana gelen büyük çevre faciası yatmaktadır. Bhopal kentindeki üretim tesisinde meydana gelen siyanür gazı kaça ı Dünya’nın bugüne kadar kar ıla tı ı en büyük endüstriyel çevre faciasına yol açmı tır. Siyanür gazından etkilenen üç bin insan ve on binlerce hayvan yaamını yitirmi tir. Tümüyle üretim tesisinin bir teknik hatası olan facia amerikan kamuoyunda aynı olayın ABD’de de yaanması olasılı ı açısından büyük bir endi e yaratmı ve ülkede üretim yapan tesislerin ne kadar güvenli oldu u ve bu tesislerin ellerindeki bilgileri ne ölçüde kamu yetkilileri ve genelde kamu ile payla tıkları sorgulanmaya ba lamı tır. 4 Çeviri tarafımdan yapılmı tır. 5 Foerstel, Herbert N., “Freedom of information and the right to know: the origins and applications of the Freedom of Information Act, electronic resource, Westport, Connecticut, USA, Greenwood Press, 1999. 10 Sorgulanan alanlardan biri bakası da kamu yönetimlerinin ellerindeki bilgileri ne ölçüde kamuyla payla tıkları olmu tur. Yine kimi amerikan irketlerinin çe itli azgelimi ülkelerdeki tesislerinde yerel yöneticilerle i birli i yaparak insan haklarına, i çi haklarına, çocuk haklarına, çevre sa lı ı ve güvenli ine ve i yeri sa lı ı ve güvenli ine aykırı davranı larının ortaya çıkması da kamunun kendisi ile ilgili konularda bilgi edinme hakkı kavramının gelimesine ve hakkın yasal çerçeveye kavuturulması yolundaki çalımaların de i ik bir ivme kazanmasına neden olmu tur. 6 Bu alandaki çalımaları destekleyen bir baka unsur da kamu yönetimlerinde sıklıkla görülmeye ba layan yolsuzluklar olmu tur. Uluslararası irketlerin özellikle gelimekte olan ülkelerde i ve ihale alabilmek için sıklıkla rüvet yoluna bavurmaları uluslararası serbest rekabeti ve kamu yönetimlerinin erdemlilik ilkesinin güvence altına alınmasını olumsuz yönde etkiledi i anla ılmı tır. Hatta, pek çok ülke -bu arada Japonya ve Türkiye- uluslararası rüveti yasalla tıran ve bu yolda yapılan harcamaları gelir vergisi matrahından düürmeye izin veren yasal düzenlemeler yapmı lardır. 7 Bu ve benzeri gelimelerin sonucu olarak ABD FOI Yasası’nda önemli de i iklikler yapmı tır. Bu yasa daha sonra da çe itli tarihlerde de i ikli e u ramı , önemli bazı yasalarla desteklenmi ve en son olarak da elektronik ortamda yapılan bilgi ileti imine ve elektronik imzaya ilikin de i ikliklere konu olmu tur. 8 Bilgi özgürlü ünü sürecini tamamlayan üçüncü halka 1974 yılında yürürlü e giren Özel Yaamın Gizlili i Yasası (Privacy Act) olmu tur. Bunu “Gün I ı ında Yönetim” (Government in the Sunshine) adı altında 1976 yılında çıkarılan yasa izlemi tir. Bu yasa kamu toplantılarının kamuya açık duruma getirilmesini öngörmektedir. Süreç içinde son gelime 1996 yılında yapılmı ve Bilgi Özgürlü ü Yasası’nda yapılan bir ekleme ile “Elektronik Bilgi Özgürlü ü” (Electronic Freedom of Information) kavramı sisteme dahil olmu tur. 9 ABD’de Federal Hükümet düzeyinde meydana gelen bu gelimeler derhal ve do al olarak eyaletler düzeyine yansımı tır. Örne in, New York Eyaleti’nde bu yolda üç yasa çıkarılmı bulunmaktadır: “Bilgi Özgürlü ü Yasası” (Freedom of Information Law), “Açık Toplantılar Yasası” (Open Meetings Law ya da Sunshine Law) ve “Bireysel Gizlili in ya da özel Yaamın Korunması Yasası” (Personal Privacy Protection Law). New York Eyaleti’nde bu ba lamda bir Komite kurulmu (Committee on Open 6 Uluslararası Bilgi Edinme Hakkı Kampanyası, www.irtk.org 7 OECD Convention on Combating Bribery of Foreign Public Officials in International Business Transactions 8 Firuz D. Yaamı , Türkiye’de Devletin ve Demokrasinin Yeniden Yapılanması. 2001. stanbul. 9 Botterman, Maarten (et al.), “Public information provision in the digital age: implementation and effects of the U.S. Freedom of Information Act”, electronic resource, Santa Monica, California, USA RAND, 2001. 11 Government) ve Komite yukarıda yazılan yasaların uygulanmasını güvence altına alma ile görevlendirilmi tir. “Bilgi Özgürlü ü Yasası” (The Freedom of Information Law) hükümet kayıtlarına ula ım hakkını, “Açık Toplantılar Yasası” (Open Meetings Law) kamu yönetimleri tarafından yapılacak toplantılara halkın katılması hakkını ve “Bireysel Gizlili in Korunması Yasası” (Personal Privacy Protection Law) isminden de anla ılaca ı üzere özel yaama ili kin bilgilerin bakalarıyla payla ılmaması hakkını düzenlemektedir. Çok uzun ve ayrıntılı olması bakımından bu makalenin boyutlarını aması nedeniyle ABD Federal Bilgi Özgürlü ü Yasası’nın temel öngörüleri aa ıda özetlenmi tir: 10- Tüm birimler topluma yol gösterici olmak bakımından unları Federal Resmi Gazete’de yayınlayacaktır: çalı anların ve kamunun bilgi alabilece i, istekte bulunabilece i ve kararları alabilece i merkezi yönetim ve tara birimlerinin hangileri oldu u, bu birimlerin çalıma yöntem ve ilkeleri ile ilgili genel bilgiler, süreçlere ve kullanılan formlara ili kin bilgiler ve birimin çalımasına esas olan temel kurallar.- Her birim yukarıda belirtilen unsurlarla ilgili olarak unları kamunun incelemesine ve örneklerini almaya hazır tutacaktır: ayrı ık oylar da kapsanmak kouluyla tüm kesinlemi kararlar, politika ve yorumlamalarına ili kin bildiriler, personel elkitapları ve genelgeler, yukarıda belirtilen bilgilerin kopyaları ve istenebilecek bilgileri önceden düzenlenmi fihristi. Bu fihrist düzenli aralıklara yenilenecek, bilgisayar telekomünikasyonu ile ileti ime açık olacaktır.- stenen bilginin özel yaamın gizlili i ilkesine açık bir aykırılık olu turdu unun anla ılması durumunda bunlar verilecek bilgilerden çıkarılacaktır. Bu durumda çıkartılan bilgilerle ilgili gerekçe yazılı olarak bildirilecektir.- Yasanın bu hükümlerinin uygulanması için her birim kendi yönetmeli ini yürürlü e koyacaktır.- Alınacak ücret makul ve haklı bir düzeyde olacak ve pe in ödeme istenmeyecektir.- Ortaya çıkabilecek uyumazlıkların çözümünde Federal Bölge Mahkemeleri yetkili olacaktır.- stek sahiplerine 20 i günü içinde yanıt verilecektir. Bu süre koulların zorunlu kılması durumunda en fazla 10 i günü uzatılabilecektir. Sürenin daha çok uzatılması yargıç kararına ba lıdır. 10 Çeviri tarafımdan yapılmı tır. 12- Ki ilerin yaam ve fiziksel güvenliklerinin ani tehdit altına girmesi gibi zorlayıcı nedenlerin oluması durumunda bilgiler istemde bulunanlara verilemeyebilecektir.- Yasanın istisnaları unlardır: ulusal güvenlik ve dı politika, birimin iç personel yönetimine ili kin kural ve uygulamalar, ticari sırlar ve mali bilgiler, istemde bulunanın idareyle davalı olması durumunda birimler arası ve birim içi memorandum ve yazımalar, açıklanmaları durumunda özel yaamın gizlili ini tehlikeye düürecek personel ve personel sa lık dosyaları, kolluk güçlerinin yasaları uygulamak ba lamında yaptıkları çalımalara ili kin dosyalar (yasaların uygulanmasını engelleme olasılı ının varlı ı, ki ilerin adil yargılanma hakkının olumsuz olarak etkilenmesi, ki ilerin özel yaamlarına ili kin gizlili in ortadan kalkması, ihbarcılara ili kin gizli bilgilerin ortaya çıkması, soru turma tekni ine ili kin bilgilerin açıklık kazanması ya da ki ilerin yaam ve fiziksel güvenliklerinin tehdit altına girmesi gibi durumlar istisna olmak kouluyla)- Birimler yıl içindeki çalımaları ile ilgili olarak her yılın ubat ayı ba ında Adalet Bakanlı ı’na bir rapor vereceklerdir. Bu rapor bilgisayar telekomünikasyonu da dahil olmak üzere çe itli araçlarla kamunun bilgisine sunulacaktır.- Adalet Bakanlı ı yasanın uygulanması konusunda hazırlayaca ı raporu her yıl Nisan ayında yasama organının ilgili komitelerine sunacaktır. ngiltere’de 2000 yılında yürürlü e giren Bilgi Özgürlü ü Yasası da benzer nitelikli düzenlemeler içermektedir. 11 Aynı yargılar Hollanda için de belirtilebilir. 12 Bu tip yasal düzenleme yapan ülkelerin sayısı 50’yi geçmi tir. Uluslararası Gelimelerin rdelenmesi nceleme konumuzla ilgili olarak küresel gelimelere bakıldı ında bilgi edinme hakkının düünce ve düünceyi ifade özgürlü ünün asıl ve tamamlayıcı bir unsuru olarak geli ti i anla ılmaktadır. Düünce özgürlü ü olmadan ifade özgürlü ünden söz edilemeyecektir. Düüncenin oluabilmesi için de bilgi edinme hakkının kesin güvence altına alınması gerekir. Zora ve iddete dayalı totaliter nitelikli ya da en azından demokratik olmayan rejimlerin demokratiklemesi ve gizlilik kültürünün göreli olarak azalması bilgi edinme hakkının daha geni kitleler tarafından kullanılmasına olanak tanıyacaktır. Bu gelime toplumlarda hesap verebilirlik (accountability) kavramının köklemesi ile de yakından ilgilidir. Toplumu ve bireyleri ilgilendiren konularda daha fazla bilginin gün ı ı ına çıkması hem ki isel hakların ve hem de toplumsal yaamın gerekli kıldı ı hakların daha sa lam bir ekilde kullanılmasına olanak verecektir. Bilgi özgürlü ü ya da bilgi edinme hakkı ve bunları düzenleyen bilgi edinme hukuku temelde bu amaca 11 Your Right to Know. The Government's Proposals for a Freedom of Information Act, Aralık 1997. Londra. The Stationery Office. ISBN 0 10 138182 4. 12 Botterman, Maarten (et al.), ibid. 13 yöneliktir. Zira, toplumların demokratiklemesi öncelikle saydam yönetim biçimlerinin ve hesap verebilirlik ilkesinin yerlemesine gereksinim duymaktadır. Saydam yönetim biçimlerinin ve hesap verebilirli in oluması için kamu yönetimlerinin ellerindeki bilgileri toplumla paylamaları gerekmektedir. 13 Ancak, yukarıda verilen bilgiler göstermektedir ki düünce ve ifade özgürlüklerinin daha etkili olarak kullanılabilmeleri için bilgi edinme hakkı baka bazı haklarla desteklenmelidir. Küresel düzeyde meydana gelen gelimeler irdelendi inde bilgi edinme hakkının u unsurlarla geli tirilmekte oldu u anla ılmaktadır:- Kamu yönetimlerinin çalıma yöntemlerinin ve yurtta larla kamu yönetimleri arasındaki ili kilerin düzenlenmesini amaçlayan yasal düzenlemeler yapılması.- Kamusal toplantıların halkın izlemesine ve tutanaklarını alabilmelerine izin verilmesi (gün ı ı ında yönetim).- Hatta bunun da ötesinde karar alma ve planlama süreçlerine katılmaları.- Bireylerin yönetimle ilgili konularda yargıya ulama haklarının güvence altına alınması.- Özel yaamın gizlili i ilkesinin güvence altına alınması. Nitekim, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 21 ubat 2002 tarihli toplantısında bilgi edinme hakkının ideal norm ve ölçütleri karara ba lanmı tır. Bu karar ile bilgi edinme hakkı konusunda yasal düzenleme yapmak isteyen üye ülkelere u öneriler yapılmaktadır: “I. Tanımlar Bu tavsiye mektubunun amaçları do rultusunda: “kamu yetkilileri” u anlama gelmektedir: i. Ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde hükümet ve yönetimler; ii. Ulusal yasalarla donatıldıkları sürece kamu görevi gören veya idari yetkiye sahip olan do al ve tüzel ki ilikler. “Resmi belgeler” ise, hazırlık aamasında olan bilgiler hariç, her hangi bir ekilde kaydedilmi , çizilmi veya kamu görevlilerince alınmı veya onların ellerinde bulunan ve her hangi bir kamu veya idari i leve ba lı tüm bilgiler anlamına gelmektedir. 13 Prof. Dr. l Han Özay, dari Usul Yasası, Güncel Hukuk, Nisan 2004, 4:14. II. Kapsam 1. Bu tavsiye mektubu yalnızca kamu yetkililerinin ellerinde bulunan resmi belgeleri göz önüne alır. Ancak, üye ülkeler kendi yerel yasa ve uygulamalarının ı ı ı altında bu tavsiye kurallarının yasal kurumlar ve mahkemelerin ellerinde bulunan bilgilere hangi ölçüde uygulanabilece ini incelemelidirler. 2. Bu tavsiye, eri im hakkını veya Ki isel Verilerin Otomatik lemi ile ilgili Bireylerin Korunması Toplantısı için sa lanan eri im sınırlamalarını etkilemez. III. Resmi belgelere eri imin genel prensipleri Üye ülkeler kamu görevlilerinin elinde bulunan resmi belgelere, istek üzerine, herkesin eri ebilmesini garanti etmelidirler. Bu kural, ulusun kökeni dahil her hangi bir nedenle ayrım gözetilmeden uygulanır. IV. Resmi belgelere eri imde olası kısıtlamalar 1. Üye ülkeler resmi belgelere eri im hakkına kısıtlamalar getirebilirler. Kısıtlamalar yasa ile açıkça belirtilmelidir. Bu, demokratik bir toplumda gereklidir ve a a ıda belirtilen maddelerin korunması ile orantılı olmaktadır: i. ii. iii. Ulusal güvenlik, savunma ve uluslar arası ili kiler; Kamu güvenli i; Suç olu turan eylemlerin önlenmesi, ara tırılması ve kovu turulması iv. v. Mahremiyet ve di er yasal özel çıkarlar; Özel ya da kamusal olsun ticari ve di er ekonomik çıkarlar; vi. vii. Dava sürecinde tarafların e itli i Do a viii. Kamu yetkililerince yapılan inceleme, denetim ve gözetim ix. x. Devletin ekonomik, parasal ve döviz politikaları Bir konunun dahili hazırlı ı sırasında kamu yetkilileri içinde veya arasında yapılan tartı maların gizlili i 2. Bilginin açıklanmasının kamu çıkarını çi nemedi i durumlar dı ında, resmi belgede bulunan bilginin açıklanması 1. 14 paragrafta adı geçen taraflara zarar verecek ise bir belgeye eri im reddedilebilir. 3. Üye ülkeler, 1 paragrafta anılan kısıtlamaların uygulamadan kalkacakları tarih ile ilgili süre sınırlamasını göz önüne almalıdırlar. V. Resmi belgelere eri im talepleri 1. Resmi belge için talepte bulunan bir ki i resmi belgeye eri im için sebep bildirmek zorunda olmamalıdır. 2. Talep ile ilgili formaliteler en azda tutulmalıdır. VI. Resmi belgelere eri im talepleri i lemleri 1. Resmi belgeye eri im için talep, belgeyi elinde bulunduran her hangi bir kamu görevlisi tarafından i leme alınmalıdır. 2. Resmi belgeye eri im için talep e itlik ilkesine sadık kalınarak ele alınmalıdır. 3. Resmi belgeye eri im için talep hemen ele alınmalıdır. Karar, daha önce belirtilen süre kısıtlamaları içinde verilmeli, iletilmeli ve yerine getirilmelidir. 4. Kamu görevlisi talep edilen resmi belgeye sahip de il ise, mümkün olan durumlarda ba vuru sahibini yetkili kamu görevlisine havale etmelidir. 5. Kamu görevlisi, talep edilen resmi belgeyi tanımlamak için ba vuru sahibine elinden geldi ince yardımcı olmalı, fakat talep edilen resmi belge tanımlanamayan bir belge ise kamu görevlisi talebi yerine getirmek zorunda de ildir. 6. Resmi belgeye eri im için talep, anla ılır nitelikte makul de ilse reddedilebilir. 7. Resmi belgeye eri im talebini tamamen veya kısmen reddeden kamu görevlisi nedenleri de açıklamalıdır. VII. Resmi belgelere eri im ekilleri 1. Resmi bir belgeye eri im sa landı ı zaman, kamu görevlisi orijinal kopyanın incelenmesine izin vermeli veya bir kopyasını vermelidir. Mümkün olan durumlarda ba vuru sahibinin tercihi göz önüne alınmalıdır. 2. Resmi belgedeki bilgilerin bir kısmına eri imde kısıtlama varsa, kamu görevlisi gene de belgenin geri kalan bölümlerine eri im izni vermelidir. Atlanan bölümler açıkça belirtilmelidir. 15 Ancak, belgenin kısmi bölümü yanıltıcı veya anlamsız ise bu tür bir eri im reddedilebilir. 3. Kamu görevlisi ba vuru sahibine, kolayca eri ebilece i alternatif kaynaklar sunarak bir resmi belgeye eri ime izin verebilir. VIII. Resmi belgelere eri im ücretleri 1. Orijinal resmi belgelere danı manlık, prensip olarak belgenin bulundu u yerde ücretsiz olmalıdır. 2. Resmi belgenin bir kopyası için ba vuru sahibinden bir ücret alınabilir fakat bu ücret makul bir miktarda olmalı ve kamu görevlisinin yaptı ı harcamayı geçmemelidir. IX. Gözden geçirme i lemi 1. Resmi belge ba vurusu tamamen veya kısmen reddedilen veya ba vurusu KURAL VI.3’te belirtilen süre içinde ilgilenilmeyen bir ki i mahkemeye veya ba ka bir ba ımsız kuruma veya yasalarca kurulmu tarafsız bir kurulu a ba vurmadan önce temyiz mahkemesine ba vurabilir. 2. Gözden geçirme i lemi ister bir kamu görevlisi tarafından yapılsın, ister yukarıda verilen paragraf 1’e uygun olarak yapılsın, ba vuru sahibi her zaman süratli ve pahalı olmayan bir temyiz mahkemesine eri ebilmelidir. X: Tamamlayıcı önlemler 1. Üye ülkeler a a ıdaki konularla ilgili gerekli önlemleri almalıdırlar: i. Halkı resmi bilgilere eri im hakları ve bu hakların nasıl kullanılaca ı konusunda bilgilendirmek için; ii. Kamu görevlilerinin bu hakkın yerine getirilmesi ile ilgili görev ve sorumlulukları konusunda e itilmelerini sa lamak için; iii. için. Ba vuru sahiplerinin bu hakkı kullanabilmelerini sa lamak 2. Kamu görevlileri bu amaç do rultusunda özellikle; i. Belgelerin kolayca eri ilebilecek ekilde düzenlenmesini sa lamalı; ii. Belgelerinin korunması ve imha edilmesi ile ilgili açık ve yerle ik kurallara uymalı, 16 17 iii. Mümkün oldu u ölçüde, sorumlu oldukları konular ve aktivitelerle ilgili bilgileri sa lamalıdırlar. Örne in, kamu görevleri ellerinde bulunan belgelerin listesini veya kayıtlarını çıkarabilirler. XI. Kamu görevlilerinin inisiyatifinde açıklanan bilgiler Bir kamu görevlisi uygun olan durumlarda, kendi inisiyatifi do rultusunda açıklanmasının kamu yönetiminin effaflı ını arttıracak ve yönetimler içerisindeki etkinli in gelimesini sa layacak bilginin açıklanması için gerekli önlemleri alabilmeli veya kamu yararına olan durumlarda kamunun bilgilendirilerek katılımını tevik etmelidir.” 14 Kısaca özetlemek gerekirse, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kararında da i aret edildi i üzere, ço ulcu ve demokratik bir toplumda saydam yönetimin ve halkı ilgilendiren konulardaki bilgilerin halka açık olması önemini giderek artırmaktadır. Eitlik ilkesinin daha iyi koullarda uygulanması, gizlilik kültürünün azaltılarak açıklı ın, saydamlı ın ve hesap verebilirli in devlet yönetimlerinde yerle ik kılınması için ki ilerin resmi belgelere ula ım hakkı anayasal ve yasal güvence altına alınmalıdır. Bu çerçevede, yapılacak yasal düzenlemelerle halkın içinde yaadı ı toplumun durumu ve kendilerini yönetenler hakkında bilgi sahibi olması güvence altına alınmalıdır. Toplumsal konulara bilinçli katılımının tevik edilmesi için toplumun yeterli bilgi ve görü lerle donatılarak toplumsal sorunlar üzerinde ele tirel düünceye sahip olmasına olanak verilmelidir. Bu yönde yapılacak düzenlemeler yönetimlerin yeterlilik ve etkililik düzeylerinin artmasına yardımcı olacak ve bürokratik yozlama riskini azalacaktır. Bunların da ötesinde olarak, bilgi edinme hakkı toplum gözünde yönetimin eylem ve i lemlerinin daha me ru görülmesine ve halkın devlet yöneticilerine kar ı güvenlerinin artmasına yardımcı olacaktır. Türkiye’nin Bilgi Edinme Mevzuatı Türkiye’de düünce ve ifade özgürlü ü 1924, 1961 ve 1982 anayasalarında yer almı tır. Ülkemizde bilgi edinme hukuku ile ilgili temel düzenleme 1982 Anayasası’nda yer almaktadır. Bu düzenleme 2001 yılında yapılan Anayasa de i iklikleri çerçevesinde bazı eklemelere konu olmu tur. Eklemenin amacı bilgi edinme hukukuna daha güçlü bir temel olu turmaktır. Bu konu üzerinde biraz ileride ayrıntılı olarak durulacaktır. Yasalar ba lamında ise iki ayrı yasa bu konudaki temel yasal düzenlemeleri olu turmaktadır. Bu yasalardan birincisi, 1984 tarihli ve 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun’dur. Bunu 24 Nisan 2004 günü yürürlü e giren Bilgi Edinme Hakkı Kanunu izlemi tir. 14 www.bilgilenmehakki.org “Bilgi Edinme Hakkı Yasası”nın ayrıntılarını düzenlemek amacıyla bir hazırlanan yönetmelik 27 Nisan 2004 tarihinde yayımlanmı tır. Yine bu çerçevede Ba bakanlık tarafından bir genelge hazırlanmı ve tüm kamu birimlerine gönderilmi tir. Türkiye’de bilgi edinme hukukunun temel yasal düzenlemelerini olu turan bu düzenlemeler hakkında a a ıda ayrıntılı bilgi verilmi tir. Koyu renkle yazılan 2001 yılında yapılan anayasa de i ikliklerini yansıtmaktadır. Anayasal Düzenlemeler 1982 Anayasası’nın 26 ncı Maddesi “VIII. Dü ünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti Herkes, dü ünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya ba ka yollarla tek ba ına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestli ini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine ba lanmasına engel de ildir. Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenli i, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlü ünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmi bilgilerin açıklanmaması, ba kalarının öhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördü ü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gere ine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. Haber ve dü ünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ili kin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, dü ünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz. Dü ünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak ekil, art ve usuller kanunla düzenlenir.” 1982 Anayasası’nın 40. Maddesi: “Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması Anayasa ile tanınmı hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makamlara geciktirilmeden ba vurma imkanının sa lanmasını isteme hakkına sahiptir. Devlet, i lemlerinde, ilgili ki ilerin hangi kanun yolları ve mercilere ba vuraca ını ve sürelerini belirtmek zorundadır. 18 Ki inin, resmi görevliler tarafından vaki haksız i lemler sonucu u radı ı zarar da,kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.” 1982 Anayasası’nın 74 üncü Maddesi: “Dilekçe Hakkı Vatanda lar, ve kar ılıklılık hakkı gözetilmek kaydıyla yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve ikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile ba vurma hakkına sahiptir. Kendileriyle ilgili ba vurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir. Bu hakkın kullanılma biçimi kanunla düzenlenir.” 1982 Anayasası’nın 26 ncı maddesi dü ünce ve ifade özgürlükleri düzenlenmi tir. Ancak, hemen belirtmek gerekir ki bilgi edinme hakkı da -bu terim açıklıkla vurgulanmamı olsa dahi- metinde yer almaktadır. Maddenin 1 inci fıkrasının 12 nci cümlesinde bu özgürlük “haber veya fikir almak ya da vermek serbestli ini de kapsar” hükmü yer almaktadır. Bu anlatım, yani “haber almak serbestli i” ku kusuz hem bilgi özgürlü ü ve hem de bilgi edinme hakkı terimi aynı anlamdadır. Bu nedenle, 26 ncı maddede hem ifade özgürlü ü ve hem de bilgi edinme özgürlü ü/hakkı düzenlenmektedir. Maddeye 2001 yılında eklenen “(D)ü ünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak ekil, art ve usuller kanunla düzenlenir” hükmü ile de bilgi edinme hakkı ile ilgili olarak yasal düzenleme bir Anayasa emri olarak yapılması zorunlu yasal düzenleme durumuna gelmi tir. 15 1982 Anayasası’nın 40 ıncı maddesi temel hak ve özgürlüklerin korunmasıyla ilgilidir. 2001 yılı de i iklikleri sırasında “(D)evlet, i lemlerinde, ilgili ki ilerin hangi kanun yolları ve mercilere ba vuraca ını ve sürelerini belirtmek zorundadır” hükmünün madde metni içine alınması oldukça dikkat çekicidir. Açıklıkla anla ılmaktadır ki bu de i iklik bir zamanlar hazırlandı ı bilinen ancak imdilerde gündem dı ı kalan “ dari Usul Yasası”na anayasal temel hazırlamak amacını ta ımaktadır. 1982 Anayasası ile ilgili bir ba ka geli me de Dilekçe Hakkı ile ilgili 74 üncü maddede ya anmı tır. Bu maddede 2001 yılında yapılan de i iklikle “gecikmeksizin” kelimesi madde metni içine alınmı tır. Bu de i iklik de bilgi edinme yasası ile ilgili düzenlemelere anayasal temel olu turmak amacını ta ımaktadır. Yasalar 15 erafettin Ekici, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Üzerine, Güncel Hukuk, Nisan 2004, 4:18 21. 19 Daha önce de belirtildi i üzere, iki ayrı yasa bu konudaki temel yasaları olu turmaktadır. Bunlar, dilekçe hakkı ve bilgi edinme hakkı ile ilgili yasalardır. Bunlara eklenebilecek üçüncü yasa ise bir anlamda yönetsel usul yasası olan 2577 sayılı “ dari Yargılama Usulü Yasası”dır. Dilekçe hakkı ile ilgili yasa 3071 sayılı Yasa ise 1982 Anayasası’nın 74 üncü maddesinde ifadesini bulan dilekçe hakkına ili kin ayrıntıları içermektedir. 1984 tarihli bu Yasa’da 2003 yılında yapılan de i iklikle yapılan ba vurulara yazılı yanıt verme süresi 30 gün olarak belirlenmi tir. dari Usul Yasası dava açma süreleri ile ilgili maddesinde dava açma süresini i lem tarihinden sonra 60 gün olarak belirlemekte; yönetime ba vurulması durumunda da yönetimin 60 günlük süre içinde bir yanıt vermesi gerekti i 60 gün içinde yanıt verilmemesi durumunda istemin reddedilmi sayılaca ı hükmü yer almaktadır. Ku kusuz konumuzla ilgili esas düzenleme 9 Ekim 2003 günü kabul edilen 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’dur. Bu Kanun’un temel hükümleri a a ıda özetlenmi tir: Kanun amaçla ilgili 1 inci maddesinde demokratik ve saydam ( effaf) yönetimin gere i olan e itlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak ki ilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ili kin esas ve usulleri düzenlemekten söz etmektedir. Kapsamla ilgili 2 nci maddede ise kanunun “kamu kurum ve kurulu ları” ile “kamu kurumu niteli indeki meslek kurulu larının” etkinliklerini kapsadı ı belirtilmektedir. Kamu kurum ve kurulu larını tanımlayan maddede ise yetersiz ve anlamsız bir tanımlama yer almaktadır. Bu düzenlemelerden hangi kamu kurulu larının kapsam içinde kaldı ı kolaylıkla anla ılamamaktadır. Örne in, yasama ve yargı organlarının bu kapsam içinde sayılıp sayılmayaca ı dahi belli edilmemi tir. Açık olan yan ise yasanın özel sektör kurum ve kurulu larını kapsamamasıdır. Bu durum bize göre önemli bir eksikliktir. Her ne kadar ticari sır kavramına yasada bir istisna olarak yer verilmi se de bu durum bize göre özel sektör lehine haksız ve ayrıcalık yaratmak anlamına gelmektedir. Kamu sektörü gibi özel sektör de ticari sır kapsamı dı ında kalan bilgileri açıklamak zorunda olmalıdır. Tanımlarla ilgili 3 üncü maddede ise çe itli tanımlar yer almaktadır. Bunlardan kamu kurumları ile ilgili tanıma yukarıda de inilmi tir. “Ba vuru sahibi” ve “Bilgi” kavramları ile ilgili tanımlar da fazla bir ey ifade etmemektedir. “Belge” tanımı ise belge kavramını yazılı, basılı veya ço altılmı dosya, evrak, kitap, dergi, bro ür, etüt, mektup, program, talimat, kroki, plan, film, foto raf, teyp ve video kaseti, harita, elektronik ortamda kaydedilen her türlü bilgi, haber ve veri ta ıyıcıları olarak belirlerken konunun belirlenmesi açısından yerinde bir tanımlama yapmaktadır. “Bilgi veya belgeye eri im” ile ilgili tanımda ise bilgi veya belgenin bir kopyasından söz edilmekte ve kopya verilmesinin mümkün olmadı ı durumlarda bilgi veya belgenin aslının incelenerek not alınmasından, içeri inin görülmesinden veya i itmesine izin verilmesinden söz edilmektedir. 20 Kanunun en önemli maddesi “Bilgi Edinme Hakkı ve Bilgi Verme Yükümlülü ü” ba lı ını ve “Bilgi edinme hakkı” alt ba lı ını ta ıyan 4 üncü maddesidir. Madde öyledir: “Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir. Türkiye©de ikamet eden yabancılar ile Türkiye©de faaliyette bulunan yabancı tüzel ki iler, isteyecekleri bilgi kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve kar ılıklılık ilkesi çerçevesinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar. Türkiye©nin taraf oldu u uluslararası sözle melerden do an hak ve yükümlülükleri saklıdır.” Madde bilgi edinme hakkını do ru ve uluslararası normlara uygun ekilde düzenlemektedir. Daha sonra gelen 5 inci madde ise kamu kurumlarının bilgi verme yükümlülü ünü düzenlemekte ve u hükmü getirmektedir. “Kurum ve kurulu lar, bu Kanunda yer alan istisnalar dı ındaki her türlü bilgi veya belgeyi ba vuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme ba vurularını etkin, süratli ve do ru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler. Bu Kanun yürürlü e girdi i tarihten itibaren di er kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.” Yönetimin yükümlülü üne ili kin düzenleme do ru ve yerindedir. Ancak, 2 nci fıkrada yer alan “di er kanunların bu kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz” eklindeki düzenlemenin yasama tekni ine uygun olmadı ı görülmektedir. Bir yasanın bir ba ka yasa ile ilgili genel bir hüküm getirmesi yasama tekni ine uygun dü meyen bir düzenlemedir. Bu durum uygulamacıları sıkıntıya dü ürecek ve keyfi uygulamalara neden olabilecek niteliktedir. Yasa’nın 3 üncü bölümü hakkın kullanılmasına ili kin süreci betimlemektedir. Burada yer alan ayrıntılı düzenlemelerin do ru ve yerinde oldukları görülmektedir. Bu bölümde yer alan düzenlemeler a a ıda kısaca belirtilmi tir:- Bilgi edinme ba vurusu dilekçe ile istenen bilgi veya belgenin bulundu u kurum veya kurulu a yapılacaktır. Ba vuru elektronik ortamda veya di er ileti im araçlarıyla da yapılabilecek ve dilekçede istenen bilgi veya belgeler açıkça belirtilecektir. 21 - Bilgi edinme ba vurusu, ba vurulan kurum ve kurulu ların ellerinde bulunan veya görevleri gere i bulunması gereken bilgi veya belgelere ili kin olacaktır. Ayrı veya özel bir çalı ma, ara tırma, inceleme ya da çözümleme sonucunda olu turulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak ba vurulara olumsuz yanıt verilebilecektir.- stenen bilgi veya belge, ba vurulan kurum ve kurulu tan ba ka bir yerde bulunuyorsa, ba vuru dilekçesi bu kurum ve kurulu a gönderilecek ve durum ilgiliye yazılı olarak bildirilecektir.- Kurum ve kurulu larca yayımlanmı ve açıklanmı bilgi veya belgeler, bilgi edinme ba vurularına konu olamayacaktır. Ancak, bunların ne ekilde, ne zaman ve nerede yayımlandı ı veya açıklandı ı ba vurana bildirilecektir.- Gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler ile açıklanabilir nitelikte olanlar birlikte bulunuyor ve bunlar birbirlerinden ayrılabiliyorsa, söz konusu bilgi veya belge, gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler çıkarıldıktan sonra ba vuranın bilgisine sunulacak ve ayırma gerekçesi ba vurana yazılı olarak bildirilecektir.- Kurum ve kurulu lar, ba vuru sahibine istenen belgenin onaylı bir kopyasını verceklerdir. Bilgi veya belgenin niteli i gere i kopyasının verilmesinin mümkün olmadı ı veya kopya çıkarılmasının aslına zarar verece i durumlarda, kurum ve kurulu lar ilgilinin o Yazılı veya basılı belgeler için, söz konusu belgenin aslını incelemesi ve not alabilmesini, o Ses kaydı eklindeki bilgi veya belgelerde bunları dinleyebilmesini o Görüntü kaydı eklindeki bilgi veya belgelerde bunları izleyebilmesini sa layacaklardır.- Sa lanan bilgi veya belgeler için ba vuru sahibinden eri imin gerektirdi i ücret alınabilecektir.- Bilgi veya belgeye eri imi on be i günü içinde sa lanacaktır. Zorunlu durumlarda bu süre otuz i günü olacaktır. Sürenin uzatılması ve gerekçesi ba vuru sahibine yazılı olarak ve on be i günlük sürenin bitiminden önce bildirilecektir.- - Yanıtlar yazılı olarak veya elektronik ortamda bildirilebilecektir Ba vurunun reddedilmesi durumunda kararın gerekçesi ve kanun yolları belirtilecektir.- stemi reddedilen ba vuru sahibi, yargı yoluna ba vurmadan önce Bilgi Edinme De erlendirme Kurulu’na itiraz edebilecektir.- - Kurul, bu konudaki kararını otuz i günü içinde verecektir. Bilgi Edinme De erlendirme Kurulu verilen kararları incelemek ve kurum ve kurulu lar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ili kin olarak kararlar vermekle görevlendirilmi tir. Yasa’nın uygulaması bu Kurul aracılı ıyla sa lanacaktır.- Kurulun görev ve çalı malarına ili kin esas ve usuller Ba bakanlıkça hazırlanarak yürürlü e konulacak bir yönetmelikle düzenlenecektir. 22 Yasanın istisnaları ve bilgi edinme hakkının sınırları 4 üncü bölümde belirtilmi tir. Bunlar unlardır:- Devlet sırrı: Devletin güvenli ine, dı ili kilerine, ulusal savunmasına açıkça zarar verecek ve niteli i itibarıyla Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler.- Ülkenin ekonomik çıkarları: Ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verecek veya haksız rekabet ve kazanca sebep olacak bilgi veya belgeler.- Ki ilerin çalı ma hayatını ve meslek onurunu etkileyecek nitelikte olanlar hariç sivil ve askeri haber almaya ili kin bilgi veya belgeler.- Yönetsel soru turmaya ili kin bilgi veya belgeler: Kurum ve kurulu ların yetkili birimlerince yürütülen yönetsel soru turmalarla ilgili olup, açıklanması veya zamanından önce açıklanması durumunda o Ki ilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu do uracak, o Ki ilerin veya soru turmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenli ini tehlikeye sokacak, o Soru turmanın güvenli ini tehlikeye dü ürecek, o Gizli kalması gereken bilgi kayna ının açı a çıkmasına neden olacak veya soru turma ile ilgili benzeri bilgi ve bilgi kaynaklarının elde edilmesini güçle tirecek bilgi veya belgeler.- Adli soru turma ve kovu turmaya ili kin bilgi veya belgeler: Açıklanması veya zamanından önce açıklanması durumunda o Suç i lenmesine yol açacak, o Suçların önlenmesi ve soru turulması ya da suçluların yasal yollarla yakalanıp kovu turulmasını tehlikeye dü ürecek, o Yargılama görevinin gere ince yerine getirilmesini engelleyecek, o Hakkında dava açılmı bir ki inin adil yargılanma hakkını çi neyecek bilgi veya belgeler.- Özel hayatın gizlili i: Ki inin yazılı olarak izin verdi i ko ullar saklı kalmak üzere, açıklanması durumunda ki inin sa lık bilgileri ile özel ve aile hayatına, eref ve haysiyetine, mesleki ve ekonomik de erlerine haksız müdahale olu turacak bilgi veya belgeler.- Haberle menin gizlili i: Haberle menin gizlili i esasını ihlal edecek bilgi veya belgeler.- Ticari sır: Kanunlarda ticari sır olarak nitelenen bilgi veya belgeler ile, kurum ve kurulu lar tarafından gerçek veya tüzel ki ilerden gizli kalması kaydıyla sa lanan ticari ve mali bilgiler.- Kurum içi düzenlemeler: Kurum ve kurulu ların, kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına ili kin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgeler.- Öneriler ve görü ler. 23 Yasaya göre, yargı denetimi dı ında kalan yönetsel i lemlerden ki inin çalı ma hayatını ve mesleki onurunu etkileyecek nitelikte olanlar Yasa kapsamına dahil olacak; ancak, bu ekilde sa lanan bilgiler i lemin yargı denetimine açılması sonucunu do urmayacaktır. Yasanın bu hükmünü savunabilmek pek olanaklı görünmemektedir. Yönetimin tüm eylem ve i lemlerini yargı denetimine açık tutan Anayasal hüküm ve anayasal yargılama yolunu tıkayan yasal düzenlemelerle ilgili Anayasa Mahkemesi kararları göz önüne alındı ında bu düzenlemenin anayasaya uygun olmadı ını söyleyebilmek olanaklıdır. Bir ba ka tartı malı konu da kurum içi görü , bilgi notu ve önerilerle ilgili düzenlemedir. Yasa’nın 26 ncı maddesinde belirtilen “kurum ve kurulu tarafından aksi kararla tırılmadıkça” ifadesi yönetimin keyfi kararlarına yol açabilecek nitelikte görülmektedir. Aynı maddede yer alan “Bilimsel, kültürel, istatistik, teknik, tıbbî, malî, hukukî ve benzeri uzmanlık alanlarında yasal olarak görü verme yükümlülü ü bulunan ki i, birim ya da kurumların görü leri, kurum ve kurulu ların alacakları kararlara esas te kil etmesi kaydıyla bilgi edinme istemlerine açıktır” eklindeki düzenlenme ise hukuk normlarımıza uygun bir düzenleme olarak ortaya çıkmaktadır. Yasanın 5 inci bölümü “Çe itli ve Son Hükümler” ba lı ını ta ımaktadır. Bu bölümde yaptırımlar, çalı maların raporlanması ve yönetmelik hazırlanması ile ilgili düzenlemeler yer almaktadır. Bu düzenlemeler a a ıda özetlenmi tir.- Kamu görevlileri hakkında Türk Ceza Kanunu uyarınca kovu turma yapılabilecektir. Yasa metninde bu yolda ayrı bir suç tanımı yapılmamı ve yaptırım düzenlenmemi olması nedeniyle bu kovu turmanın TCK’nun 228 ve 240 ncı maddelerinde düzenlenen görevi ihmal ve kötüye kullanma suçlarını kapsayabilece i anla ılmaktadır.- Görevliler hakkında ayrıca Devlet Memurları Yasası’nın disipline ili kin hükümleri de uygulanabilecektir.- Elde edilen bilgi ve belgeler ticari amaçla ço altılamayacak ve kullanılamayacaktır. Ancak, aksi davranı için bir suç tanımı ve suça ili kin ceza yaptırımı geli tirilmemi tir. Bu önemli bir eksikliktir.- Kamu kurumları her yılın ubat ayı sonuna kadar kurula bir istatistik bilgiler de içeren çalı ma raporu vereceklerdir. Kurul’da hazırlayaca ı genel çalı ma raporunu Nisan ayı sonuna kadar TBMM’ne gönderecektir.- Yasanın uygulanmasına ili kin esaslar altı ay içinde Ba bakanlık tarafından hazırlanarak Bakanlar Kurulu tarafından yürürlü e konulacaktır. Yönetmelik 24 Yasanın öngördü ü yönetmelik 27 Nisan 2004 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmı ve 24 Nisan 2004 tarihi itibarıyla yürürlü e girmi tir. Yönetmelik 46 maddeden olu maktadır. Oldukça uzundur. Bazı maddeleri yasa hükümlerini yinelemekte ve bazı maddelerinde de yasaya açıklık getirmek isteyen ayrıntılı düzenlemeler yapılmaktadır. Ancak, bazı maddelerde yapılan düzenlemeler yasanın sınırlarının a ılmı olması tehlikesini içinde barındırmaktadır. Yönetmeli in dikkat çeken yanları a a ıda özetlenmi tir:- Yönetmeli in kapsamla ilgili 2 nci maddesi Yasa’da yer alan ve yetersiz oldu u daha önce belirtilen kamu kurumu tanımına açıklık getirmeye çalı maktadır. Kapsam içinde bulundu u belirtilen kamu kurumları unlardır: merkezi yönetim, köyler hariç olmak üzere yerel yönetimler, sosyal güvenlik kurumları, üniversiteler, kamu iktisadi te ebbüsleri, döner sermayeli kurulu lar, kamu tüzel ki ili ine sahip kurul, üst kurul, kurum, enstitü, te ebbüs, te ekkül, fon ve sair adlarla kurulmu olan tüm kamu kurum ve kurulu ları, stanbul Menkul Kıymetler Borsası, Merkez Bankası ve kamu kurumu niteli indeki meslek kurulu ları. Bu tanım yasada yer almamaktadır. Kanımıza göre, yönetmeli in böyle bir tanımlama yapması hukuksal açıdan geçerli de ildir ve uygulamada karma aya yol açabilecek niteliktedir.- Yabancılar Yasa’dan yararlanabilecek ancak kendi ülkelerindeki Türk vatanda larının aynı hakka sahip oldu unu gösteren bir belgeyi ba vurularına ekleyebilecektir.- Kamu kurumları Yasa’nın uygulanması ba lamında gerekli düzenlemeleri yapacaklardır. Kurumlar, Yasa’nın yayımı tarihinden itibaren 15 gün içinde “Basın ve Halkla li kiler Mü avirlikleri”nde “Bilgi Edinme Birimi” olu turulacaktır.- Bu amaçla tüm bilgi veya belgeleri bilgi edinme hakkının kullanımını kolayla tıracak ekilde sınıflandırcaklardır.- - - - Kamu kurumları çalı malarını kamuya duyuracaklardır. Yerel yönetimlerde çalı ma raporları meclislerine sunulacaktır. Kurumsal nternet sayfaları yeniden ekillendirilecektir. Bilgi edinme hakkının kullanımını kolayla tırmak maksadıyla ba vuru formları hazırlanacak ve nternet sayfalarında bu formlara yer verilecektir.- Bilgi edinme ba vurusu elektronik ortamda yapılabilecektir.- 5070 sayılı “Elektronik mza Kanunu” gere ince elektronik imza kullanılarak gönderilen ba vurularda “T.C. kimlik numarası” aranmayacaktır.- Kurumlar ellerinde bulunmayan ya da bulunup da ayrı veya özel bir çalı ma, ara tırma, inceleme ya da çözümleme sonucunda olu turulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak ba vurulara olumsuz yanıt verebileceklerdir.- Devam etmekte olan i lemler için de olumsuz yanıt verebileceklerdir. Ancak, istenen bilgi veya belgenin hangi a amada bulundu u ba vuru sahibine bildirilir.- Zamanından önce açıklanması halinde kamu yararını zedeleyecek, ki isel çıkar sa layabilecek ekilde kullanılabilecek bilgi veya belgeler, önceden belirtilen tarihten daha önce açıklanamayacaktır. 25 - Bilgi veya belgenin imha edildi inin veya kaybedildi inin anla ılması durumunda ba vuru sahibine bilgi verilecektir.- - - Kurumlar maliyet unsurları ile orantılı ölçüde ücret tahsil edebilecektir. Kurumlar çalı anlarına e itim vereceklerdir. Bilgi edinme hakkının sınırlarını a an konularda yapılan bilgi edinme ba vuruları reddedilecek ve ret kararı yazı ile ba vuru sahibine bildirilecektir.- Bilgi edinme istemi reddedilen ba vuru sahibi, yargı yoluna ba vurmadan önce kararın tebli inden itibaren 15 gün içinde Bilgi Edinme De erlendirme Kurulu’na itiraz edebilecektir.- - tiraz yazılı olarak yapılacak ve Kurul kararını 30 i günü içinde verecektir. Kurumlar tarafından ba vuru sahibine olumlu veya olumsuz herhangi bir yanıt verilmemesi durumunda istek 2577 sayılı dari Yargılama Usulü Kanunu’nun 10 uncu maddesi uyarınca ba vurunun yapıldı ı tarihten ba layarak 60 günün geçmesiyle reddedilmi sayılacaktır.- 60 günlük dava açma süresi içinde yönetsel yargı yerlerinde dava açılabilecektir.- Elde edilen bilgi ve belgeler ticari amaçla ço altılamayacak ve kullanılamayacaktır. Bu hüküm yasada belirtilen hükümle aynıdır. Ancak yönetmelik daha sonra “eri imi sa layan kurum ve kurulu tan izin alınmaksızın, eri ilen bilgi veya belgeler hiçbir ekilde basılı veya elektronik ortamda ( nternet üzerinden dahil) kullanılamaz, yayınlanamaz” hükmünü getirmektedir Bu düzenleme Yasa’da yer almamaktadır. Bu nedenle Yönetmelik Yasa’yı a an bir düzenleme yapmı olmaktadır. Bunun da ötesinde Yönetmelik’te yer alan “Bu madde hükmüne aykırı olarak eri ilen bilgi veya belgeleri ticari amaçla ço altanlar, kullananlar veya yayınlayanlar hakkında kanunların cezai ve hukuki sorumlulu a ili kin hükümleri uygulanır” eklindeki düzenleme hem yönetmelikle suç olu turma gibi hukuksal açıdan kabul edilemez bir yakla ım içine girmekte ve hem de “cezai ve hukuki” gibi belirsiz ve uygulamada karma aya yol açabilecek bir düzenleme getirmektedir. Ba bakanlık Genelgesi Bilgi edinme hukuku ile ilgili olarak mevzuat içinde yer alan son düzenleme bir Ba bakanlık Genelgesi’dir. 24 Ocak 2004 tarihli ve 25356 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 20004/12 sayılı Genelge kamu kurumlarının dilekçe ve bilgi edinme hakkının kullanılması konusunda yapacakları çalı maları içermektedir. Genelge, “Bireylerin kamu ile ilgili dilek ve ikayetleri hakkında idari makamlara ba vuruda bulunmaları ve kendileri veya faaliyet alanlarıyla ilgili konularda bilgi edinme haklarına kullanmaları, e itlik tarafsızlık ve açıklık ilkeleri temelinde demokratik ve effaf bir yönetimin gere idir. dare birey ili kisinde hukukun üstünlü ü, demokratikle meyi ve saydamlı ı sa layabilmek için, idari faaliyetlerin yürütülmesi sırasında bireysel hak ve özgürlüklere duyarlı davranılması hukuk devletinin en temel niteli idir” ifadesi ile ba lamaktadır. 26 Genelgede dilekçe hakkı ve bilgi edinme haklarıyla ilgili düzenlemelerin “Avrupa Birli i Müktesebatının Üstlenilmesine li kin Ulusal Programda yer alan insan hakları alanında yasal ve idare düzenlemelerin yapılması ve uygulamaların iyile tirilmesi taahhütleri açısından büyük önem ve öncelik ta ımakta” oldu u vurgulanmaktadır. Genelge’nin geri kalan kesimlerinde ise uygulamaya ili kin genel emirler sıralanmaktadır. Türkiye’deki Bilgi Edinme Mevzuatının rdelenmesi 24 Nisan 2004 tarihinde yürürlü e giren Bilgi Edinme Hakkı Kanunu -içinde aksayan ve bazıları oldukça önemli çe itli olumsuzluklar barındırmakta olsa bile- uluslararası normlara uygun görülmektedir. Bu ba lamda öne sürülebilecek ana kanıt Avrupa Konseyi’nin yukarıda özetlenen Bakanlar Komitesi kararıdır. Öneri nitelikli kararda öngörülen ölçütlerin hemen tümü Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nda yerine getirilmi tir. Yönetmelik’te görülen hukuka aykırılıklar ise kolaylıkla giderilebilecek durumdadır. Öte yandan, bilgi edinme hakkı kavramını destekleyen öteki bazı yasal düzenlemeler yönetimde saydamla maya ve genel demokratikle meye katkıda bulunmaktadır. Bunlardan birincisi dilekçe hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemedir. Dilekçe hakkı ku kusuz bilgi edinme hakkının öncüsü ve destekçisidir. Destek niteli indeki ikinci düzenleme ise Anayasa’nın tüm yönetsel i lemlerin yargı denetimine ba lı oldu unu belirten Anayasa’nın 125 inci maddesidir. Üçüncü önemli yasal destek 2872 sayılı Çevre Kanunu’ndan gelmektedir. Bu Yasa’nın 30 uncu maddesi devrimci bir özellik ta ımaktadır. Bu madde uyarınca Türkiye’de herkes (yabancılar dı ında) herhangi bir çevresel sorunla kar ıla tı ında ilgili makamlara ba vurmak hakkına sahiptir. Madde metni a a ıdadır: “ darî makamlara ba vurma Çevreyi kirleten veya bozan bir faaliyetten zarar gören veya haberdar olan gerçek ve tüzel ki iler, idarî makamlara ba vurarak bu faaliyetin durdurulmasını isteyebilirler.” Bu düzenleme çevresel konularda bilgiye eri im konusunda ülkemizi öteki ülkelerden de ileri konuma getiren önemli ve ça da bir düzenlemedir. Yasa’nın yürürlük tarihinin 1983 oldu u hatırlanırsa Yasa’nın dilekçe hakkından ve bilgi edinme hakkından çok önce düzenlendi i hemen anla ılacaktır. Bunun da ötesinde, yukarıda belirtilen yasal düzenleme yönetim hukukunun ‘dava açma ehliyeti’ bakımından temel ilkesi olmak durumunda olan nedensellik (illiyet) ba ı ilkesine açık bir istisna olmak 27 durumundadır. Bilindi i üzere, yönetsel yargıda dava açabilmek için dava ile davacı arasında belirli bir nedensellik ba ı olması gerekir. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu da 4 üncü maddesine hakkı düzenlerken “isteyecekleri bilgi kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla” ifadesine yer vermektedir. Oysa, Çevre Kanunu’nun 30 uncu maddesi “haberdar olan” ibaresini kullanarak nedensellik ba ına bakılmaksızın herkese yönetsel makamlara ba vurma hakkı vermektedir. Bu hakka olumsuz yanıt verilmesi ya da yanıt verilmemesi durumunda ise 60 gün içinde dava açmak ve konuyu yargının hakemli ine bırakmak olanaklı olacaktır. Nitekim, ülkemizde bazı çevre davaları bu yöntemle açılmı ve yargısal sonuca ula tırılmı tır. Bu olanak ülkemiz açısından gurur vericidir. Dördüncü yasal destek ise Çevresel Etki De erlendirmesi Yönetmeli i’nde yer almaktadır. 2002 Haziran tarihli ÇED Yönetmeli i’nin 10 uncu maddesi a a ıdadır: “ÇED Sürecine Halkın Katılımı Komisyonun bilgilenme toplantısından sonra, halkı yatırım hakkında bilgilendirmek, projeye ili kin görü ve önerilerini almak üzere proje sahibi tarafından halkın katılımı toplantısı düzenlenir. Komisyon, toplu olarak ya da aralarında görevlendirecekleri üyeleri aracılı ı ile proje uygulama yerini inceler ve halkın katılımı toplantısına katılır. Bu i lemler ile ilgili giderler proje sahibi tarafından kar ılanır. Halkın katılımı toplantısı için projeden en çok etkilenmesi beklenen yöre halkının kolaylıkla ula abilece i merkezi bir yerin seçilmesine özen gösterilir. Toplantı yeri valilik ve proje sahibi tarafından belirlenir ve Bakanlı a bildirilir. Proje sahibi, toplantı tarihini, saatini, yerini ve konusunu belirleyen bir ilanı ulusal düzeyde yayımlanan bir gazetede halkın katılımı toplantısından en az be gün önce yayınlatır. l Çevre Müdürünün ba kanlı ında yapılan halkın katılımı toplantısında, projenin çevresel etkileri yönünden halkın bilgilendirilmesi ve buna kar ılık görü , öneri ve kaygılarının belirlenmesi sa lanır. Ba kan, katılımcılardan görü lerini yazılı olarak vermelerini isteyebilir. Toplantıdaki konu maların derlendi i tutanak, bir sureti valilikte kalmak üzere Bakanlı a gönderilir. Halkın proje hakkında bilgilendirilmesi ve projeye yönelik görü leri, komisyon tarafından projeye özgü ÇED raporu özel formatı belirleme, kapsamla tırma ve inceleme de erlendirme a amalarında dikkate alınır.” 28 Bu düzenleme ile ülkemizde ilk kez halkın bir karar alma ve planlama sürecine katılmasına yasal olanak verilmi tir. Yapılan halk toplantısının sonucu ve ba layıcılı ı istenilen düzeyde olmamakla birlikte böyle bir hakkın düzenlemesi halkın yönetimin kararlarına katılımı saydamlık, toplantıların açıklı ı ve gün ı ı ında yönetim kavramları açılarından önemli bir geli me olarak kabul edilmelidir. Bu düzenlemede bilgi hakkı kavramıyla ülkemizde yapılmak istenen çalı malara katkı sa ladı ı açıklıkla görülmektedir. Bu ba lamda üzerinde durulması gereken son belge Aarhus Konvansiyonu’dur. Türkiye bazı çekincelerle birlikte bu Konvansiyon’a taraf olmu tur. Daha önce de belirtildi i üzere, Aarhus Konvansiyonu çevresel konularla ilgili olarak bilgi edinme hakkını, kararlara katılımı ve yargıya ula ım hakkını yabancılar da dahil olmak üzere güvence altına almayı amaçlamaktadır. Biraz önce de açıklandı ı üzere, her üç hak da Türkiye’de güvence altına alınmı tır. Buna kar ın Türkiye Aarhus Konvansiyonu’nu parafe etmekle birlikte anla maya bazı çekinceler koymu ; anla mayı onaylanmak üzere TBMM’ne göndermemi ve bu belgenin Avrupa Birli i ile görü meler sırasında ele alınaca ı tezi sıklıkla ileri sürülmeye ba lanmı tır. Türkiye’nin bu konudaki temel çekincesinin yabancılara dava açma hakkının verilmesi konusunda yo unla tı ı anla ılmaktadır. Zira, bu haklar Türk vatanda ları için esasen tanınmı olan haklardır. Yabancıların bilgi edinmek hakkı da son yasal düzenlemelerle güvence altına alınmı tır. Yabancılara tanınmamı tek hak dava açma hakkı ile ilgilidir. Türk hükümetinin bu konuda ciddi bir sıkıntısı oldu u görülmektedir. Bu olumlu geli melere ve desteklere kar ın hemen belirtmek gerekir ki Yasa’nın ülkedeki demokratikle me ve saydamla ma çabalarına katkısının sınırlı olaca ı anla ılmaktadır. Ulusal bilgi edinme mevzuatını olu turan temel hukuk belgeleri yukarıda sıralanmı tır. Bu belgelerden açıklıkla görülmektedir ki bu alanda yapılan çalı malar esas olarak Türkiye’nin Avrupa Birli i “müktesebatı” ile uyum sa laması amacına yöneliktir ve ülkenin demokratikle mesi yönünde halk tabanından gelen bir istemi yansıtmamaktadır. Bir anlamda halka yukarıdan a a ıya do ru bir simgesel bir ba ı ta bulunulmaktadır. Bize göre, ülkemizdeki bilgi edinme hukuku alanında ya anan geli melerin özünü betimleyen bu özellik son derecede önemlidir. Yasanın uygulaması da bu genel özellik çerçevesinde ekillenecektir. stemin ve baskının tabandan gelmemesi bilgi edinme hakkının toplum tarafından yeterince kullanılmayaca ına i aret etmektedir. Nitekim, Çevre Kanunu’nun 30 uncu maddesinin getirdi i yasal ve hukuksal olana ın toplum tarafından yeterince bilinmemesi ve kullanılmaması da bu yargıyı güçlendirmektedir. Kaldı ki, ülkemizde bilgi edinme hakkı, uluslararası geli melerin aksine olarak, yönetsel usul yasası, kamu toplantılarının açık konuma getirilmesi, halkın kamusal kararlara katılımı, bireysel gizlili in korunması yasası ve yabancılara da dava açma hakkı tanınması gibi kavramlarla desteklenmemi tir. 29 Bize göre, bu alandaki üçüncü sınırlayıcı etmen de ülkede bilgi toplama, derleme, sınıflandırma, envanter hazırlama ve veri bankası kurma alanında ya anan yetersizliklerden kaynaklanmaktadır. Çevre yönetimi alanında verilebilecek örnekler konunun daha iyi anla ılmasına yardımcı olacaktır. Ülkemizde hava kalitesinin sürekli ölçümünü ve izlenmesini sa layacak monitoring sistemleri oldukça yetersiz durumda bulunmaktadır. çinde bulunan teknolojik altyapı ba lamında herhangi bir yörenin hava kalitesi ile ilgili sa lıklı ve güvenilir bilgi almak olanaksız de ilse bile olanaksıza yakın ölçüdedir. Benzer yargılar su, gürültü, katı atık, radyasyon ve toprak gibi çevresel medyalar için de rahatlıkla söylenebilir. Bunların da ötesinde ülkemizde çevresel veri bankaları da mevcut bulunmamaktadır. Çevre ile ilgili ara tırmalar sınırlıdır. Türkiye ya anmakta olan bilgi ve veri yetersizli i, örgütsüzlü ü ve altyapı eksikli i gerçekleri kar ısında bilgi edinme hakkının yönetimde saydamla maya getirece i katkı sınırlı olacaktır. Bize göre, Yasa’nın bir ba ka yetersiz yanı da bilgi edinme hakkının etkili bir ekilde gerçekle tirilmesi için kamu yönetimlerine yeteri kadar sorumluluk yüklememi olmasıdır. Yasa yurtta lar tarafından sorulması durumunda kamu yönetimlerine yanıt verme yükümlülü ü getirmekte; ancak, yönetimin çalı malarının gerçekçi bir ekilde topluma yansıtılması ve istenmemi olsa dahi çalı ma alanını olu turan konularda kamuya dönemsel çalı ma raporları verilmesini öngörmemektedir. Kamu yönetimlerine bilgi edinme hakkının daha anlamlı, içerik bakımından daha zengin ve uygulama açısından daha i levsel kılınmasını sa lamak yolunda herhangi bir sorumluluk verilmedi i görülmektedir. Çevre alanında bir örnek vermek gerirse, ulusal ve yerel çevre örgütleri ve yerel yönetimler içme suyu kalitesinden hava kalitesine ve gürültüden radyasyona kadar de i en alanlarda elde ettikleri bilgileri halka açıklamak zorunda olmalı ve bunları bir istek olmadan da yasal olarak açıklamak zorunda bırakılmalıdır. Di er alanlarda da benzer çalı ma yükümlülükleri getirilmelidir. Yukarıda belirtilen temel eksiklikler hem bilgi edinme hakkının Türk toplumuna getirece i demokratik katkının gizil gücünün sınırlarını göstermekte ve hem de bu alanda yapılması gereken öteki çalı maların yönünü belirlemektedir. Yasanın etkili sonuçlar yaratamayaca ı yolundaki endi eler ba ka bazı yazarlar tarafından da dile getirilmektedir. Nilgün Tortop unları söylemektedir: “hükümet ve yurtta lar yasayı destekliyor olsa bile, istenilecek bilgiler sunulmaya hazır olmadıkça, bilgi edinme özgürlü ünün yayılmasına de gin çabalar ba arısızlı a u rayacaktır. statistik tutma, kayıtları düzgünce ar ivleme, teknolojiyi yeterince ve sa lıklı kullanma konusunda özürlü bir 30 31 ülkeyiz. Tasarı yasalamadan önce, devlet kayıtlarının, bavurulara yanıt verebilecek ekilde düzenlenmesi gerekmektedir.” 16 Tarhan Erdem de u yargıya varmaktadır: “Bilgi Edinme Kanunu©nun, ©etkin ekilde© kullanılaca ını sanmıyorum; çünkü kanunların uygulanmasını, ©proje© yaklaımıyla ele almıyoruz; ayrıca mevzuatta ve yönetimde eksiklerimiz vardır...” 17 Sonuç Nisan 2004’de yürürlü e giren Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ve bu kanunun uygulanmasına ili kin Yönetmelik Türkiye’yi AB’ne götüren yolda yeni bir dayanıma hakkını Türk toplumuna tanıtmı tır. Bireylerin kamu yönetimlerinin elinde bulunan bilgi ve belgelere ulama hakkı hem demokratik rejimin içeriksel zenginli ine katkıda bulunması ve hem de insan haklarının daha ileri boyutlarda gerçekle tirilmesi bakımlarından önemli bir anayasal açılımdır. Uluslararası belgeler incelendi inde ve di er ülkelerdeki düzenlemelerle kıyaslandı ında ülkemizde henüz yürürlü e girmi olan Bilgi Edinme Hakkı Yasası’nın küresel ve evrensel örneklerle uyum içinde oldu u görülmektedir. Bundan böyle Türk yurtta ları da demokratik açıdan gelimi ülkelerin yurtta ları gibi gizlilik ve devlet sırrı kültürüyle bezenmi toplumlarında kamu yönetimlerinden ellerindeki bilgi ve belgeleri açıklamalarını isteyebilecektir. Yasa’nın ve Yönetmelik’in içinde barındırdı ı ve yukarıda açıklaması yapılan eksiklikler, yetersizlikler ve yanlı lıklar dahi bu gelimenin ta ıdı ı önemi azaltmamalıdır. Gerek Yasa’da ve gerekse Yönetmelik’te yer alan eksiklik ve yanlı lıklar zaman içinde giderilebilirler. Bilgi edinme hukukundaki son gelimeler anayasal önemi yanında kamu yönetiminin bir meritokrasi olarak gelimesi açısından da önem ta ımaktadır. Bu ba lamda iki kavram öne çıkmaktadır: iyi yönetim hakkı ve kamu yönetiminin ça da laması. yi yönetim hakkı kavramı ülkemizde henüz yeteri kadar tanınmamaktadır. Avrupa Birli i Temel nsan Hakları artı içinde yer alan tanım da kanımca yeterli de ildir. Bana göre, iyi yönetim hakkı insanların kendilerini yönetenlerden adil, yansız, hukuka ba lı, hesap veren, etkili ve verimli çalı an, etik kurallara uygun, yolsuzluklardan uzak ve kıt kaynakları israf etmeyen bir kamu yönetiminin sa lanmasını istemelerini öngören temel bir insan hakkıdır. Kukusuz, iyi yönetim hakkının gerçekleebilmesi için öncelikle yurtta ların bilgi edinmeleri yolundaki engellerin kaldırılması gerekir. Ancak, bu tek ba ına yeterli de ildir. yi yönetim hakkının bize göre olmazsa olmaz di er iki koulu yargıya erimek hakkının herkes için tam olarak güvence altına 16 Nilgün Tortop, www.izmirbarosu.org.tr 17 Tarhan Erdem, Uygulama, ama nasıl? Radikal, 27 Ocak 2004. alınması ve kamu toplantılarının halka açık konuma getirilmesi, toplantı tutanaklarının kamuya açıklanması ve halkın kamusal kararlara katılma olanaklarının olabilecek en yüksek düzeye çıkarılmasıdır. Dı i leri Bakanlı ı’nın bu ba lamda sahip oldu u anla ılan ku ku ve endi eleri bir yana bırakması ve Aarhus Konvansiyonu üzerindeki çekinceleri kaldırması bize göre uygun olacaktır. Bilgi edinme hakkı Türk kamu yönetiminin ça da la ması açısından da önem ta ımaktadır. Ça da kamu yönetimi toplumun gereksinimlerine kar ı duyarlı yönetimdir. Ayrıca, ça da kamu yönetimi kamu hizmetlerine ili kin süreçleri ve yöntemleri standartla tıran ve bu standartları kamuya benimseten yönetimdir. 18 Bilgi edinme hakkı bu ba lamda da önem ta ımaktadır. Son olarak belirtmek gerekir ki, demokratik bir ülke olan Türkiye’de mevcut olan anayasal ve hukuksal altyapı bilgi edinme hakkının etkili bir ekilde uygulanabilmesi ansını artırıcı nitelik ta ımaktadır. Anayasa’nın 125 inci maddesi, Çevre Kanunu’nun 30 uncu maddesi, ÇED Yönetmeli i’nin 10 uncu maddesi, Dilekçe Hakkı Kanunu ve son olarak Türkiye’nin Aarhus Konvansiyonu’na taraf olması bilgi edinme hukukunun güçlü bir altyapı üzerinde geli ebilece ini gösteren önemli kanıtlardır. 18 Firuz D. Ya amı , Kamu Yönetimi Kuramında ve Uygulamasında Yeni Geli meler: "Administration"dan "Management"a. 1997. Türk dare Dergisi. Ankara. 417: 1-28. 32 Referanslar: Botterman, Maarten (et al.). “Public Information Provision in the Digital Age: Implementation and Effects of the U.S. Freedom of Information Act”, Elektronik kaynak. Santa Monica. California. ABD. RAND. 2001. Ekici, erafettin. “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Üzerine”. Güncel Hukuk, Nisan 2004. 4:18-21. Erdem, Tarhan. “Uygulama, Ama Nasıl?” Radikal. 27 Ocak 2004. Foerstel, Herbert N. “Freedom of Information and the Right to Know: the Origins and Applications of the Freedom of Information Act. Elektronik kaynak. Westport. Connecticut. ABD. Greenwood Press. 1999. OECD. “Convention on Combating Bribery of Foreign Public Officials in International Business Transactions”. www.oecd.org. Özay, l Han. “ dari Usul Yasası”. Güncel Hukuk. Nisan 2004. 4:14. Tarhanlı, Turgut. “Türkiye’de Bilgi Edinme Hakkı”. Güncel Hukuk. Nisan 2004. 4:12-13. Tortop Nilgün, “Cahilleri Yönetmenin Kolaylı ı ve Sıradanlı ı A ılabilecek mi?”. www.izmirbarosu.org.tr United Kingdom. “Your Right to Know: The Government's Proposals for a Freedom of Information Act”. Aralık 1997. Londra. The Stationery Office. ISBN 0 10 138182 4. Ya amı Firuz D., “Türkiye’de Devletin ve Demokrasinin Yeniden Yapılanması”. 2001. stanbul. Ya amı Firuz D., “Kamu Yönetimi Kuramında ve Uygulamasında Yeni Geli meler: “Administration”dan “Management”a”. 1997. Türk dare Dergisi. Ankara. 417: 1-28. www.irtk.org: Uluslararası Bilgi Edinme Hakkı Kampanyası www.article19.org www.nfoic.or 33

Hiç yorum yok: