Hakkımda

FİRUZ DEMİR YAŞAMIŞ Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirmiştir (1968). University of Southern California’da planlama (kentsel ve bölgesel çevre) ve kamu yönetimi yüksek lisans programlarını bitirmiştir (1976). Siyaset ve Kamu Yönetimi Doktoru (1991). Yerel Yönetimler, Kentleşme ve Çevre Politikaları bilim dalında doçent (1993). Başbakanlık Çevre Müsteşarlığı’nın kuruluşu sırasında müsteşar vekili. (1978-80) UNICEF Türkiye temsilciliği. (1982-84) Dünya Bankası’nın Çukurova Kentsel Gelişme Projesi’nde kurumsal gelişme uzmanı. (1984-86) Çankaya Belediyesi’nin kurumsal gelişme projesini yürütmüştür. (1989-91) Yedinci Kalkınma Planı “Çevre Özel İhtisas Komisyonu”nun başkanlığı. DPT “Çevre Yapısal Değişim Projesi” komisyonu başkanlığı. Cumhurbaşkanlığı DDK’nun Devlet Islahat Projesi raportörü. (2000-1) Çevre Bakanlığı Müsteşarı (Şubat 1998 – Ağustos 1999). Sabancı Üniversitesi tam zamanlı öğretim üyesi. (2001-2005) Halen yarı zamanlı öğretim üyesi olarak çeşitli üniversitelerde ders vermektedir. Şimdiye kadar ders verdiği üniversiteler arasında Ankara, Orta Doğu, Hacettepe, Fatih, Yeditepe, Maltepe ve Lefke Avrupa (Kıbrıs) üniversiteleri bulunmaktadır.
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Translate

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

EVİM: ARKEON, TUZLA, ISTANBUL, TÜRKİYE

EVİM: ARKEON, TUZLA, ISTANBUL, TÜRKİYE
EV

Bu Blogda Ara

1 Ekim 2025 Çarşamba

 

Trump-Erdoğan Basın Toplantısı Üzerine Gözlemler

 

Prof. Dr. Firuz Demir Yaşamış

 

 

 

Giriş

Türkiye-ABD ilişkileri, son yıllarda hem ikili düzeyde hem de bölgesel konularda ciddi sınamalarla karşı karşıya kalmıştır. Savunma sanayii iş birliği, enerji politikaları, Orta Doğu’daki gelişmeler ve büyük güçler arasındaki yarışma iki ülkenin ilişkilerini doğrudan etkilemektedir. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında gerçekleştirilen son görüşme ve ardından düzenlenen basın toplantısı ilişkilerin seyrine ilişkin önemli ipuçları sunmaktadır. Bu metin, toplantıyı yerinde izlemiş bir gazetecinin gözlemlerine dayalı değerlendirmelerini sistemli biçimde aktarmaktadır.

Gözlemler

Görüşmenin Genel Akışı

Basın toplantısı, Türkiye açısından beklenen somut kazanımların elde edilemediği bir atmosferde gerçekleşmiştir. Türkiye’nin gündeme taşıdığı taleplerin büyük kısmı sonuçsuz kalmış ve verilen mesajlar ise simgesel düzeyde kalmıştır.

F-35 Programı ve Dış Siyasa Koşulları

F-35 savaş uçakları konusu yeniden gündeme gelse de bu başlık belirli dış siyasa koşullarına bağlanmıştır. Türkiye’nin Rusya’dan enerji alımını sonlandırması, Çin ile ticari ilişkilerini sınırlandırması ve Filistin sorunun da farklı tavırlar geliştirmesi gibi beklentiler dile getirilmiştir. Bu koşullar, Türkiye açısından yerine getirilmesi zor talepler olarak öne çıkmaktadır.

Boeing Anlaşması

Toplantının somut çıktıları arasında Boeing’den uçak satın alımı bulunmaktadır. Ancak bu gelişme, Türkiye’nin stratejik kazanımlarından çok ekonomik bir yükümlülük üstlenmesi şeklinde değerlendirilmiştir.

İç Siyaset Yansımaları

Toplantı sonrasında yapılan gözlemler Erdoğan sonrası dönemin iktidar çevrelerinde tartışılmaya başlandığını göstermektedir. Özellikle üst düzey aktörler arasında güç savaşımı dikkat çekmektedir: Hakan Fidan’a yönelik eleştiriler ve baskılar, Berat Albayrak’ın yeniden güç kazanma girişimleri ve Bilal Erdoğan’ın siyasal sürece artan müdahalesi. Bu durum, iktidar çevresinde üçlü bir yarışmanın varlığına işaret etmektedir.

Değerlendirme

Trump–Erdoğan basın toplantısı, Türkiye’nin uluslararası görüşmelerde elde edebileceği kazanımların sınırlı olduğunu göstermiştir. F-35 gibi stratejik başlıkların koşulluluk üzerinden ertelenmesi Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinde pazarlık gücünün zayıfladığını ortaya koymaktadır. Boeing anlaşması gibi ekonomik yükümlülüklerin öne çıkması ise Ankara’nın masadan daha çok ekonomik maliyetlerle ayrıldığını düşündürmektedir.

İç siyasete yansıyan boyut da dikkat çekicidir. Erdoğan sonrası senaryoların kulislerde dile getirilmeye başlanması, Türkiye’de siyasal geçiş dönemine ilişkin tartışmaların hızlandığını göstermektedir. Hakan Fidan, Berat Albayrak ve Bilal Erdoğan’ın öne çıktığı güç savaşımı gelecekteki iç siyasal dengelerin şekillenmesinde belirleyici olabilir.

Sonuç

Genel olarak değerlendirildiğinde, toplantı Türkiye açısından hem dış ve hem de iç siyasada belirsizlikleri derinleştiren bir görünüm sunmuştur. ABD tarafı Türkiye’ye koşullu vaatler ile yaklaşırken Türkiye somut kazanımlar elde edememiştir. İçeride ise iktidar çevresinde güç dengelerinin yeniden şekillendiğine ilişkin işaretler belirginleşmiştir. Bu tablo, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde hem dış ve hem de iç siyasada daha karmaşık bir süreçle karşı karşıya kalabileceğini göstermektedir.

Hiç yorum yok: